Yedi Düvel ve Yedi Cephe; FANTOM Kuramı!..

Osmanlı İmparatorluğu, Birinci Dünya Savaşında, yedi düvele karşı, yedi bölge ve yedi cephede, varlık ve bağımsızlık   mücadelesi verirken, yedi düvel,  içeride ki kullanışlı  tipler, Şerif Hüseyin benzeri işbirlikçiler ile Arap dünyasını ana parçadan koparmıştır!.  Ana karadan koparılan parçalarda, yüz yıldır, barış ve huzur gelmemiştir!. Fantom kuramı gereğinde, ana parça ile bağ kurulmadığı takdirde hiçbir zaman da istikrar  gelmeyecektir!. Bir asırdır bu coğrafya; İngiliz, Fransız, Rus, Amerika ve batı dünyası  tarafından bir şekilde sömürülüyor ve hükmediliyor!. Son zamanlarda Arap dünyasında ki  bazı devletler tarafından, Türk Devleti düşmanlık furyası başlamıştır!. Neden acaba?!

Birinci Dünya Savaşında ki, asil Türk Milletinin Kurtuluş Savaşı veya Bağımsızlık mücadelesinde ki; yedi düvel ve yedi bölgede ki cepheler ise şöyledir! Birinci Dereceden Cepheler; Kafkasya Cephesi (1914 – 1918), Rusya’ya karşı!. Sina ve Filistin Cephesi (1914 – 1918), Büyük Britanya’ya karşı! Irak Cephesi (1914 – 1918), Büyük Britanya’ya karşı!. Hicaz – Yemen Cephesi, Büyük Britanya’ya ve Araplara karşı!.  Çanakkale Cephesi (1915), Büyük Britanya’ya ve Fransa’ya karşı! İkinci Dereceden Cepheler; İran Cephesi (1914 -1 918), Rusya ve İngiltere’ye karşı! Galiçya Cephesi (1916 – 1917), bir Osmanlı kolordusu 1916 – 1917 tarihinde Berezhany kasabası çevresinde Rusya’ya karşı Avusturya – Macaristan safında savaşmıştır!.  Balkan Cephesi (1916 – 1918), 10. ve 20. Osmanlı Kolordusu;  Alman, Avusturya ve Bulgar birlikleriyle beraber Büyük Britanya, Fransız ve Sırplara karşı savaşmıştır!.

Türk Devletinin yüz yıl önce yedi düvele karşı yedi bölgede ki yedi cephede verdiği istiklal ve istikbal mücadelesi bugün de aynen devam etmektedir!. Yüz yıl önce ana karadan koparılan ve sınırlarımıza kurdukları, yedi bölgede ki kukla devletçikler üzerinden  yine gelmekteler!.. Başaramayacaklar!.. Türk Devlet Aklı;  Etki ve ilgi alanı tüm gönül coğrafyası ile bağlarını kurmakta, tarih, kültür ve coğrafya aklı ile birlikte yüz yıllık derin uykusundan uyanmaktadır!. Böyle bir durum ve gelişme, hem küresel güçler, hem büyük devletler, hem de bölgemiz ve içimizde ki işbirlikçileri rahatsız etmektedir!.  İçeride, ekonomik, sosyal ve siyasi  iç sorunlar ile meşgul edilmiş ve yorulmuş  bir Türk Devleti yoktur!. Bölgesinde ki tüm sorunlara karşı,  barış ve huzur adına, teyakkuz halinde ve 2023 – 2053 ve 2071 hedefler ülküsü çerçevesinde pro-aktif  Kadim Devlet Aklı devrededir!.

Azerbaycan’da, Suriye’de, Libya’da, Akdeniz’de, Doğu Akdeniz’de,  Karadeniz’de, Ege’de, Irak’ta, Kıbrıs’ta, Sudan’da Sevakin adası, Somali, Afrika ve Balkanlarda, pandemi ve ekonomik saldırı altında bulunan bir ülke olarak;  Salgınla birlikte dünyanın yeni bir yol ayrımı ve denge arayışına girdiğini görüyoruz! Siyasi ve ekonomik arenanın yeniden belirlendiği bir kavşaktayız. Türkiye, gerek 2. Dünya Savaşı ve gerekse Soğuk Savaş sırasında, dünyada ki fırsatları, iç çekişmelerden kaynaklı,  değerlendirememiştir! Bugün, yeni dünya sistemi, düzeni ve dengenin de merkez ülkesi Türk Devletidir!.

Fütürist Alvin Toffler;  ” Eğer bir stratejiye sahip değilsen, başka birinin stratejisinin bir parçası olursun”  diyor!.  Alvin Tofler, ne demek  ister acaba?! Türk Devletinin, Türk Devlet Aklı ve beş bin yıllık Kadim Devlet hafızası ve geleneği  çerçevesinde, her türlü durum ve şartlara uygun, stratejileri ve taktikleri vardır, uygulanabilir planları da hazırdır!. Aksi halde Anadolu’da var olamazsınız!. Çünkü Anadolu da var olmak büyük bedel ister!.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan; Yaşadıklarımız gösteriyor ki; Türk milletinin istiklal mücadelesi, vatanı, bayrağı ve  ezanına sahip çıkmaya devam ettiği sürece bitmeyecektir!.  Bölgemizde yazdığımız her yeni destanla, maziden atiye kurduğumuz köprüyü takviye ediyor ve güçlendiriyoruz, ifade ve vurgularının,  Kadim Türk Devlet Aklı denetiminde ki Türk Devletinin ebed müddet devam ülküsü,  beş bin yıllık devlet geleneği, hem Anadolu’da ve hem de  etki – ilgi alanı tüm gönül coğrafyasında ki barış, huzur ve istikrar adına, bir başkasının stratejisinin parçası olmayacağını ve kadim bir strateji ile hareket etmekte olduğuna şahit olmaktayız!.

Yayınlayan

ahmetunver

Ahmet Ünver; İletişim Uzmanı; İletişim, Kurumsal İletişim, Halkla İlişkiler, Reklam, Marka, Marka Yönetimi, Marka İletişimi, Kurumsal İtibar, Kurumsal İtibar Yönetimi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir