Siyaseti ve Gündemi Okumak!.

Malcolm X; Eğer dikkat etmezseniz medya, mazlumlardan nefret etmenize ve zalimleri de sevmenize sebep olur, diyor! Neden acaba?

Bilgi çağı olarak nitelendirilen ve kişisel yeteneklerin ön plana çıktığı günümüzde, birey, yaşam alanı içerisinde, gereksinimlerini gidermek, duygu ve düşüncelerini başkaları ile paylaşmak, mesaj vermek, bilgi kazanmak ve dengeli biçimde yaşayabilmek için toplumdaki diğer bireylerle iletişim kurmak zorundadır!

İletişim hayatımızın önemli bir parçasıdır! Okumak ve okuryazarlık nedir, gündemi ve siyaseti okumak nedir, büyük resmi görmek nedir, medya okuryazarlığı ve dijital medya okuryazarlığı nedir, izah etmeye ve medya mesajlarına maruz kalan bireyin hata yapmamak, devlet ve milletine karşı gaflet ve ihanet konumuna düşmemek adına, nelere dikkat etmesi gerektiğini izah etmeye çalışalım!

Kişiler arası iletişimin en temel öğesi dilin etkin kullanımı, hem kişilerin toplum içinde diğer kişilerle iyi bir iletişim kurması ve hem de temel dil becerileri olarak kabul edilen okuma, yazma, dinleme, konuşma, anlama, yorumlama ve eyleme geçme becerilerinin gelişmesine olanak sağlar!

Okuduğunu ya da dinlediğini anlamayan, bilgi, düşünce ve duygularını sözlü veya yazılı olarak;  doğru, açık ve anlaşılır bir şekilde ifade edemeyen kişi, yanlış yorumlarda ve hatta yanlış eylemlerde bulunabilir!

Yanlış anlama ve yanlış anlaşılmadan kaynaklı iletişim kazalarına şahit olmaktayız! İletişim kazaları akabinde, gönlü kırılan kişiler ve bazı durumlarda muhataplar kendini tabii ki savcılıklarda bulacaktır!

Okuma ve okuduğunu aktif anlama becerileri; bir metne dökülmüş sözcük ve kavramları seslendirme, yineleme, ezberleme ya da belleme değildir!

Yazıya geçirilmiş veya sözcüklere dökülmüş, anlamlandırılmış ya da kodlanmış kelime, kavram, cümle, görsel gösterge, işaret, paragraf veya metinlere can verme,  bunları algısal birtakım işlemlerden geçirerek işlevselleştirme, belleğe yerleştirme, bilinçli olarak yeniden aktif olarak anlama, anlamlandırma, yorumlama ve eyleme geçme işlemidir!

Birey, okuma ve okuduğunu anlama sürecine tam anlamıyla bir işlerlik kazandırılabilmesi için, öncelikle, sözcükten başlayarak, görsel gösterge, işaret ve cümlelere kadar devam eden anlam bağıntılarının iyi bir şekilde özümsemesi, anlamlandırması, yorumlaması ve metinden bir sonuç çıkarması beklenir!

Medya okuryazarlığı; kamuoyunun, görsel, işitsel ve basılı medya mesajlarına erişebilme ve erişilen medyaları eleştirel bakış açısı ile çözümleyip anlama, yorumlama ve değerlendirebilme becerisidir! Medya alanında yapılan çalışmalar, medya okuryazarlığı eğitimi olarak adlandırılmaktadır!

Dijital okuryazarlık;  akıllı telefon, tablet, dizüstü bilgisayar, masaüstü bilgisayarlar ve ağ cihazlar aracılığı ile bilgiyi bulma, araştırma, anlama, analiz etme, üretme ve paylaşabilme becerilerini ifade eder!

Medya, toplum ve özellikle çocukların fiziksel, psikolojik, bilişsel ve sosyal gelişimleri üzerinde olumlu ve olumsuz etkileri olduğu iddia edilmektedir!

Normal bir vatandaş, günde ortalama üç ile beş bin arasında, görsel ve işitsel mesaja maruz kaldığını bir kenara not edelim!

Medyada bu kadar mesaja muhatap olan kişi; mesajlarda ki yalan, yanlı ve yönlendirme olup olmadığını nasıl ayıklayacaktır? 

Bu kadar mesaj arasında, mesajı verenin nasıl bir kodlama yaptığı ve görsel göstergeler ile hedefinin ne ve neler olduğunu, işinde ve aşında ki bir vatandaş nasıl çözümleyebilecek, anlayabilecek, anlamlandırabilecek ve yorumlayacaktır? Tabii ki işi çok zordur!

Medya iletilerinin kendine özgü yapısı, dili, şifresi, kodları, işaret, görsel gösterge ve eşik bekçilerinin de hangi küresel ve emperyalist güçlerin adamı olduğu ve kimler tarafından yönlendirildiği ve beslendiği ya da kullanıldığını da unutmamak gerekir!

Medyada ki mesajların hedefi nedir? Nereye varılmak istenmektedir? Kim veya kimler, medya üzerinden savaş vermektedir?

Aksi halde mesajları ve gündemi okuyamamaktan kaynaklı, hata yaparız! Aksi halde, devlet ve millete karşı yanlış yerde konum alabiliriz! Bilinçli olarak, devlete karşı yapılan hainlik ve ihanetin gereğini devlet yapacaktır? Peki,  farkında olmadan ve gaflet halindeki hainlik ve ihanete neler demeli?

Yüz yıl önce yalan, yanlı ve sahte haberler ile Osmanlı İmparatorluğunun nasıl parça parça edildiğini hatırlatmak isterim! Yakın tarihte bölgemizde Irak, Libya ve Suriye gibi ülkelerin sahte haberler ile nasıl karıştırıldığını, vatandaşın birbirine nasıl kırdırıldığını ve devlet otoritesi ortadan kalkınca, kaos ortamından kimlerin beslendiğini ya da ülkeye çökmeye çalıştığını da asla unutmayalım!

Medyadaki mesajlar üzerinden, beş bin yıllık Kadim Türk Devleti Aklı, hafızası, geleneği ve devlet sistematiğine zarar vermeye kalkışan küresel güçler ve içeride ki bizden görünümlü işbirlikçi ve işbirlikçi ekol temsilcilerine karşı, mesajlarını ve gündemi net okuyabilmek, yanlış yerde konum almamak adına,  her daim uyanık olmalıyız!  

Haber, yazı, metin veya başkaca iletişim mesajları, yeniden okumalı, yeniden anlamalı,  yeniden istişare etmeli, yeniden anlamlandırmayı ve yeniden bir daha bir daha yorumlamalıyız!

Yayınlayan

ahmetunver

Ahmet Ünver; İletişim Uzmanı; İletişim, Kurumsal İletişim, Halkla İlişkiler, Reklam, Marka, Marka Yönetimi, Marka İletişimi, Kurumsal İtibar, Kurumsal İtibar Yönetimi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir