Finansal Okuryazarlık ve Nitelikli Dolandırıcılık!.

Çocuk yaş diyebileceğimiz bir dönemde, Banker olgusuna şahit olduk! Aman Allah’ım ne günlerdi! Yaşımız biraz ilerleyince holding furyası ve mağdurlarına şahit olduk! Dijital dünya ile birlikte Kripto para dolandırıcılıklarına şahit olmaktayız!  Peki, çok para kazanmak adına, yüksek faiz veya kar vaadi ile yapılan ticaret(!) veya dolandırıcılığa neler demeli?

Günümüz dünyasında, kişinin,  aylık gelir veya başkaca yan gelirlerini, doğru bir şekilde yönetmek ve yatırım yapmak konusunda bilgi veya tecrübesi var mıdır? Kişinin gelir – gider yönetimi ve arta kalan miktarı da yatırım olarak değerlendirmek noktasında bilgi sahibi olması gerekir mi? Olmadığı durumlarda kişi ve aile çevresi neler ile karşılaşabilir?

Medya dünyasında her gün bir dolandırıcılık,  yüzler – binlerce mağdur ve şu kadar milyon lirayı bulan mağduriyet hikâyelere şahit olmaktayız! Neden acaba? İnsanlarımızda kanaat denen kavram yok olduğu için kapitalizmin azgın dişlileri arasında kayıp olup gitmesine mi şahit oluyoruz?  Ne diyorsunuz?

Hz. Peygamber (sav) efendimiz; Sizden biri, mal ve yaratılışça kendisinden üstün olana bakınca, nazarını bir de kendisinden aşağıda olana çevirsin! Böyle yapmak, Allah’ın üzerinizdeki nimetini küçük görmemeniz için gereklidir, buyurmaktadır!

Kişi, bedava peynir kalıplarının sadece fare kapanında olduğunu hiçbir zaman unutmamalıdır! Kişi, yüksek kar vaadinin bir kapan veya bir tuzak olduğunu aklından çıkarmamalıdır! Tabii ki çıkardığı durumlarda olmadık şeyler başına gelebilir!

Eskilerin ifadesi ile sahtekâr ile tamahkâr çok çabuk bir şekilde buluşur ve anlaşırmış! Merkez bankası, aylık reel faiz oranının on veya yirmi katı bir faiz ya da kar oranı ile sahtekârlara para kaptıran ya da ticaret yaptıklarını ve kendilerini de uyanık zanneden veya çok para kazanma hırs ve hülyasında ki tamahkârlara şahit olmaktayız! Neden acaba?

Peki, sahtekâr ve tamahkârları anladık! Fakat kendileri ile birlikte, kolay yoldan para kazanmak veya çok zengin olmak adına, aile yakınları ve sevdiklerini yakanları da duymaktayız!  Tabii ki akabinde gelen, aile içi tartışmalar, kavgalar, boşanmalar ve Allah korusun, intiharlara şahit olmaktayız!  Yazık, gerçekten çok yazık!

Peki, daha lüks bir hayat veya birileri ile dünyalık mal – mülk ve para yarıştırmak adına, alın teri helal emeklerin karşılığı gelirleri,  haram ile daha çok yapabilmek – yığabilmek için hem dünya ve hem de ahreti yakmaya, değer mi?

Peki, kişinin gelir gider yönetimi, yatırım yapmak,  aile fertleri ve çocuklarının rızkından kesmek sureti kenara ayırdığı finansı yönetmek ve sahtekârlara kaptırmamak konusunda, bilgi sahibi olması zaviyesinden, finansal okuryazarlık nedir, kabaca izah etmeye çalışalım!

Finansal okuryazarlık, bireylerin farklı finansal durum ve ekonomik değişkenleri hesaba katarak doğru planlamalar yapabilecek donanım ve beceriye sahip olmalarını tanımlayan bir kavramdır!

Finansal okuryazarlık, Ekonomi hakkında bilgi sahibi olmak,  sadece büyük yatırımlar için değil, gündelik alışverişlerde de avantaj kazandırır!

Finansal Okuryazarlık Becerisine Sahip Olmak; Gündelik hayatın keşmekeşi içinde gözden kaçan, vakit ayırmakta zorlanılan pek çok bütçe problemini, finansal okuryazarlık becerisi kazanarak daha doğru ve pratik bir şekilde irdeleyebilir ve çözüme kavuşturabilir!

Finansal Okuryazarlık Becerisine Sahip Olmak; Gelir ve giderleri doğru yönetebilir! Birikimleri gelecek planları çerçevesinde şekillendirebilir! Finansal hedeflere ulaşmak için en doğru ve hızlı yolu belirleyebilir!

Bugünlerde, sahtekâr ve tamahkârın çabuk buluştuğu, yeni bir dolandırıcılık hikâyesi, yüksek kar ya da yüksek faiz getirisi ticareti ve titan veya saadet zinciri olarak da ifade edilen,   hayali ticaret yaptığını iddia edenlerin tuzak ve ağlarına düşen, mağduriyet hikâyelerini duymaktayız! Neden acaba?

Kripto para piyasasında, şehrimizde elli bin civarında bir yatırımcı ve çok yüklü miktarda mağduriyet olduğunu basından duymuştuk!  Şehrimizde, yüksek kar veya yüksek faiz getiri ticareti vaadi ile yeni bir dolandırıcılık hikâyesi kulislerde konuşulmaktadır! Elli veya yüz civarında mağdur kişi ve otuz ile elli milyon Türk lirası rakamdan dem vurulmaktadır!

Neymiş efendim;  Sahtekâr ile tamahkâr çok çabuk anlaşırmış! Peki, yüksek kar veya yüksek faiz getiri vaadi ile karşılıklı anlaşmalı bir şekilde, ticaret yapanların mağduriyet veya dolandırıcılığı durumunda,  Devlet ve Yargı neler yapabilir?

Hani, ticarette, kar zararın kardeşi diyorduk? Ticaretle uğraşan ve ticaret yaptığını iddia eden kişi; sadece kar edeceğini düşünmemeli ve zarar etmeyi de göze almalıdır! Alışverişte, kar ve zarar birlikte gider! Çok kar etseydiniz kimlerle paylaşacaktınız? Mağdur olduğunuz, zarar ettiniz, para kaybettiniz, canınız yanıyor ve gelin bizimle bu zarar rakamını paylaşın ya da ortak olun diye feryat ediyorsunuz!

Hz. Muhammed (sav), kendisine;  Geçimimizi helal yoldan temin için ne gibi işler yapalım, diye soranlara;  Ticaret yapın çünkü rızkın onda dokuzu ticarettedir, buyurmaktadır!

Sonsuz Kudret Sahibi Yüce Allah; Faiz yiyenler, ancak şeytanın dokunuşuyla çarptığı kimselerin kalktığı gibi kalkarlar! Bu, onların, “Alışveriş de riba – faiz gibidir ” demelerindendir! Oysa Allah, alışverişi helal ve riba – faizi de haram kılmıştır!

Yayınlayan

ahmetunver

Ahmet Ünver; İletişim Uzmanı; İletişim, Kurumsal İletişim, Halkla İlişkiler, Reklam, Marka, Marka Yönetimi, Marka İletişimi, Kurumsal İtibar, Kurumsal İtibar Yönetimi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir