Son günlerde, yaşamakta olduğumuz siyasi, sosyal ve ekonomik gündem çok yoğun! Tabii ki takip etmekte, yorumlamakta ve karar vermekte zorlandığımız anlar olmaktadır! Peki, neden? Neyi ve neleri takip etmek, anlamak veya anlatmakta neden zorlanıyoruz? Kim veya kimler neden anlamak istemiyor? Ya da kim ya da kimler için game-over zili çalmaktadır?
Peki, neler olmaktadır? Siyaset kurumu nereye evirilmektedir? Siyaset kurumuna güven kalmadığın kaynaklı, siyasi ve ekonomik istikrar berhava olmuştur! Ekonominin ateşi böyle devam edecek midir? Ya da bu ateş birilerini yakacak mıdır? Yakarsa sadece vatandaşlar mı yanacaktır? Döviz kurları ve mutfakta ki ateş, karar alıcıları da yakacak mıdır? Ya da tasfiye edecek midir? Veya tasfiye süreci, ne zaman ve nasıl olacaktır?
Döviz kurlarındaki artış ve temel gıda maddelerine yansıması ne zamana kadar devam edecektir? Dur noktası olacak mıdır? Ya da olmalı mıdır? Ne veya neler olduğu takdirde, dur veya bitme noktasına gelecektir gibi sorular, her vatandaşın aklına takılmakta ya da dost meclislerinin de sohbet konusu olmaktadır! Çünkü vatandaşın cebi ve mutfağı yanmaktadır! Ateş veya yangın, her yeri sarmadan acil ve ivedi olarak müdahale edilmelidir!
Geçtiğimiz günlerde, sosyal, siyasi ve ekonomideki yangın ya da yoğun gündemi, Ak Saçlı İhtiyar dostum ile konuşmaya daha doğrusu ihtiyar dostum biz aciz kula izah etmeye, aklımız erdiği ve dimağımızın da anlayabildiği kadar, yorumlamaya ve kaleme almaya çalışalım!
Ak Saçlı İhtiyar dostum, zaman makinesini geriye sardı ve konuyu 1990’lı yıllara kadar götürdü! Yaşı bizim gibi kemale ermemiş olanlar tabii ki o günleri bilemez ve anlayamaz! Kadim Türk Devlet Aklı denetiminde, 2000’li yıllarda yaşadığımız siyaset ve iktidar değişiminin temelleri, o günlerde kurulan iş adamları derneği, sermaye ve medyanın dizayn edilmesi, sivil toplum örgütleri vasıtası ile başlatıldığını vurguladı!
Devlet ile Milletin barışmasının temellerinin o günlerde atıldığını ifade etti! Millet, içeride bizden görünümlü hainler maharetiyle, Devletine küstürüldüğü için barış imzalamanın ve kucaklaşmanın zamanı gelmişti! Devlet ve Milletin artık birlikte el ele yürümesi gerekiyordu!
Ak Saçlı İhtiyar dostum, daha sonra da konuyu, 2000’li yılların başında, Siyasal İslam temsilcisi partideki çatırdama ve partiden ayrılanlar suretiyle yeni bir partinin kurulduğu günleri, bir film şeridi gibi gözlerimin önüne serdi!
Anadolu’da ve siyasetin derin kulislerinde, o günlerde konuşulanları da sıralayıverdi! Şu isim mezkûr partiden ayrılamaz ve ayrılmamalı şeklinde devam eden kulis ve kahvehane sohbetlerini de ekleyiverdi! Evlat, sence bunların hepsi sıradan ve spontane gelişmeler, öyle mi, dedi!
Ak Saçlı İhtiyar dostum ile sohbet, daha sonra bir film şeridi halinde bugünlere kadar geldi! Şimdi bak bakalım dedi! 2000’li yılların başında ülkemizde yaşanılan sosyal, siyasi ve ekonomik kriz aynen devam ediyor mu yoksa etmiyor mu? Tabii ki bir şey diyemedim! Sadece ve sadece belki daha fazlası var, diyebildim!
Ak Saçlı İhtiyar dostum, peki, ne anladın, şimdi bu kadar izahtan, dedi! Sonuç olarak ne gibi bir ana fikre vardın? Ülkemiz ve vatandaşlar adına, hayırlara vesile olacak, ne, neler ve nasıl olmalı, sorularını ekledi ve gözlerden kaybolup gitti!
Evet, dostlar, bugün, ülkemizde yaşamakta olduğumuz sosyal ve ekonomik konjonktür, 2002 yılında yaşanılan ve Kasım genel seçimleri öncesinden bir farkı yoktur! Kabaca şunu demek istiyorum!
Ülke olarak, sağ ve salimen bir erken seçime gidilmeli, siyaset kurumuna güven tazelenmeli, ekonomik ve siyasi istikrar sağlanmalı, ehliyet ve liyakatin devletin her kademesinde içselleştiği, döviz kurları ve mutfaktaki ateşin söndüğü, 2023 – 2053 ve 2071 hedeflerindeki Büyük Türkiye yolculuğuna, Kuvay-i Milliye Ruhu Kurucu İrade temsilcileri ile acil ve ivedi bir şekilde başlanmalıdır! Aksi halde, ülkenin tüm enerjisi berhava olmaktadır!
Tespitler harika kaleminize, yüreğinize sağlık….
Hocam;
Çok teşekkür ederim.
Hocam;
Teşekkür ederim. dua buyurunuz.