Üniversite ne demektir? Akademisyen ne demektir? Araştırma – Geliştirme ve Bilim ne demektir? Üniversitelerde, katılımcı ve eleştirel yönetim anlayışı ne demektir?
Üniversiteler; bulundukları ülke ve bölgenin, sosyal ve ekonomik kalkınmasına katkı sağlamak adına, araştırma – geliştirme faaliyetlerinin yürütüldüğü, kurumlar olarak bilinir!
Üniversite; araştırma – geliştirme, bilim ve teknolojinin filizlendiği ve geliştiği kurumlardır!
Peki, günümüzde bunlar üniversitelerde bihakkın yaşanmakta mıdır? Yoksa bilim üretmesi gereken kurumlar olarak bildiğimiz üniversitelerde akademisyenler; PARA – MEVKİ ve KADIN TEMALI filmler mi yapılmaktadır!
Bir Üniversiteyi yönetmek; Öyle süslü laflar, içi dolmamış SLOGANLAR ve para ile satın alınan üniversite başarı sıralaması ile olmaz! Bu şekilde, sadece günü kurtarabilirsiniz! Peki, ya sonrası!.
Öncelikle, kuruma alınan personel, onun – bunun yakınlık değil, EHLİYET ve LİYAKAT aranmalı, kurum içerisinde tüm personele karşı, ADALET terazisi işletilmelidir!
Özelikle, AÇIK – ŞEFFAF İLETİŞİM ve sonra da HESAP VEREBİLİRLİK olmalıdır! Aksi halde, Üniversite ve Kampus içinde, Sosyal Barış ve Huzur sağlanamaz! Ehlince malum, yaşanmış örneklerde olduğu gibi!
Akademide; yeni bir unvan alabilmek için yönetim kadrosuna karşı her yolu deneyen ( atmadık taklaları kalmayan, çakma DİL belgesi ve Makale dâhil ) ve uluslar arası bir atıf ve makalesi dahi olmayan kişilerden, Devlet ve Millet adına ne bekleyebilirsiniz?
YÖK, üniversite yönetimlerine, göndermiş olduğu bir yazıda, doçentlik sınavına girecek olan tüm profesörlere, SAHTE MAKALE YAZAN ve bunları akademik dosyasına koyan akademisyenlere dikkat edin, diyormuş!
YÖK Başkanlığı, SAHTE DİL BELGESİ ve SAHTE MAKALE ile DOÇENT veya PROFESÖR olanların akademik unvanlarını İPTAL edebilir mi?!
Ya da Üniversite yönetimleri ve YÖK başkanlığı, üniversitesi ve fakültesine selam dahi vermeyen, derslere girmeyen; dışarıda başkaca işler peşinde koşan akademisyenler hakkında, neden idari soruşturma başlatamaz?
Peki, bir üniversite rektörü; üniversitesi ve fakültesine selam dahi vermeyen, derslere girmeyen akademisyenlere yönelik, derslere girmelerine yönelik, lütfen ve rica babında, bir talimat yayımlamasına neler demeli?
Akademideki bazı kişiler, AHLAKEN BİTMİŞ ve Tükenmiş durumdadır! İşleri güçleri para, makam, mevki ve kadın olmuştur!
Devlet ve millet adına çalışan ve çabalayan, dürüst ve akademisyen kimliğinin gereğini yapan bireyleri öncelikle tenzih eder ve sonra da takdir ederiz!
Üniversitelerde, akademisyen olmak, yeni unvanlar alabilmek veya akademik çalışma yapmak, yönetim tarafından, bizden ya da bizden değil, anlayışına bağlanmış durumdadır! Neden acaba?
Doçent veya Profesör unvanları, üniversite yönetimlerine yakın kişiler için oldukça KOLAY bir hale getirilirken! Diğer kesim için deveye hendek atlatmaktan zor bir durumdadır! Neden acaba?
Ehliyet ve liyakat sahibi, başarılı ve kaliteli akademisyenler, üniversite yönetimlerindeki mezkur anlayıştan kaynaklı, özel sektör veya yurt dışına giderek akademik çalışmalarına başka ülkelerde devam etmektedir! Peki, Kim kaybetmektedir?
Mezkur kişiler, yönetim kadrosu ve akademik dairenin dışına itilerek, mobbing uygulanmakta ve yok sayılmaktadır!
Üniversitelerde, özne ve yüklemi belli, iki cümle dahi kuramayan bazı akademisyenler, başkaca bir yetenekleri olmadığı ve sadece yönetime yakın oldukları için her daim el üstündedir! Neden acaba?
Üniversite yönetimleri; ülkenin sosyal ve ekonomik gelişimine katkı sağlayabilecek ve piyasada çeşitlenen iş gücüne cevap verebilecek bir plan, bir strateji ve hedefleri var mıdır?
Üniversite yönetimleri; istihdamı artırabilecek ve artan rekabete uyum sağlayabilecek, mezun öğrenciler yetiştirebilmek gibi bir dertleri var mıdır?
Üniversiteler ve Akademik dünyada yaşanılanlar ve medyaya da yansıyanlar çerçevesinde; akademinin böyle bir DERT ve KAYGISI asla yoktur!