Selçuk Üniversitesine Nasıl bir Rektör Atanmalı – 2 –

31 Mart Mahalli seçimleri akabinde, şehrin derin mahfil ve kulislerinde, Selçuk Üniversitesi Rektörlük aday başvuruları ve rektörlük ataması gelmektedir!

Şehirdeki; güç – denge grupları ve yerel dinamikler, kendilerine yakın ve sözlerini dinleyecek bir ismin Sayın Cumhurbaşkanı tarafından atanmasını beklemektedir!

Selçuk Üniversitesine, atanacak olan rektör adayı akademisyene, şehrimize, üniversite ve ülkemize, Hayırlı ve Hayırlara vesile olmasını dilerim!

31 Mart Mahalli seçim sonuçları akabinde, siyaset, yeniden şekil almaktadır! Siyaset, bir kırılma, bir değişim ve bir dönüşüm hazırlığındadır! Türkiye, 2002 tarihinden bugüne, muhafazakar bir siyaset tarafından idare edilmektedir!

Türkiye, olmaz denilen çok şeyleri bu dönemde başarmıştır! 2002 tarihindeki siyaset şartları ile günümüzde; sosyal, siyasi ve ekonomik sıkıntılar kıyaslandığında aynı tablo karşımıza çıkmaktadır!

Türk siyaseti, Kadim Türk Devlet Aklı denetim ve kontrolünde, yeni bir siyasi dönemin eşiğinde ve siyaseten makas değiştirilmek üzeredir!

Siyaset maharetiyle; Masa – Kasa – Nisa – Güç ve iktidar peşinde olan tipler, bu değişimi ve bir devrin bittiğini, yeni bir dönemin de başlamak üzere olduğunu kabul etmese de!

  • Bürokrasinin tüm kademelerinde, bir Restorasyon süreci başlamak üzeredir! Üniversite rektörleri de, buradan nasibini alacaktır!

Yereldeki siyasi aktörler işlerine gelmediği ve yerelde ki güçlerini kaybetmek istemedikleri için gelmekte olan yeni süreci, görmek ve kabul etmek istemeyebilir!

Dünyada, Yeni bir düzen ve sistematik kurulmak üzeredir! Bu yeni düzen ve sistem, yüz yıl önce olduğu gibi bu topraklarda ve bölgemizde kurulacaktır!

Anadolu coğrafyası, dünyanın sıklet ve merkez üssü olduğunu unutmamak gerekir!

Devlet kademesi ve bürokrasi, yeni bir siyasi dönemin ya da restorasyon sürecinin eşiğindedir! Devletin tüm kademesinde, yeni aktör ve adaylar, sahne almak üzeredir!

Selçuk Üniversitesine ataması yapılacak olan Rektör; yeni bir dönemin temsilcisi olacaktır!

Eski ve Eksileri olan, bagajı dolu tipler ile yeni bir devri başlatamayız! Dünya ile rekabet edemeyiz!

Dünya devletlerinin gelişmişlik düzeylerindeki ana kriter; askeri, ekonomik, nüfus ve teknolojik yatırım ve gelişmelerdir!

Günümüzdeki rekabet, teknolojik araştırma ve geliştirme yatırımlarındadır! Bu alanda geri kalmış bir ülke, diğer gelişmiş ülkelerin sömürge ve kölesi konumuna düşecektir!

Üniversiteler; bilim, araştırma ve geliştirme merkezleri olduğunu! 1200’lü yıllarda şehrimizde dört adet uzay bilimleri ve astronomi eğitimi veren medresenin bulunduğunu, hatırlatmak isterim!

  • Türk Devleti, dünyanın belirli çıkışlarından biri Konya’dan, kendi uzay mekiğini fırlatma çalışmalarının yaptığı bir dönemde!
  • Küresel ve emperyalist güçler arasındaki savaş ve rekabet uzayda olduğu! Uzayı da parsel parsel ettikleri bir dönemde!
  • Uzayda her türlü maden ve enerji konularındaki araştırma ve geliştirme faaliyetleri de yoğunluk kazandığı bir dönemde! Uzay kuvvet komutanlıklarını da kurdukları bir zaman diliminde!
  • Dünyayı da uzaydan kontrol ve denetim altına almak için birbirleri ile güç savaşı verdikleri bir dönemde!
  • Selçuk Üniversitesi gibi köklü bir kuruma atanacak Rektör, sadece yerel çıkarlar ve siyasetin kuklası zaviyesinden değerlendirilmemelidir!

Artık üniversitelerde şu kadar öğrenci, şu kadar yüzü ölçümü, bilmem şu kadar akademik kadrosu ve her yıl şu kadar öğrenci mezun verdik şeklindeki sayısal rakamlar ile övünme dönemi bitmiştir!

Dünyada rekabet, bilimsel araştırma ve geliştirme üzerine yoğunlaştığı bir dönemdedir!

Araştırma – Geliştirme ve Bilim üretemeyen üniversite ve ülkeler, dünya ile rekabet etme fırsatını bulamayacaktır!

Peki, Araştırma – Geliştirme ve Bilim üretmesi gereken üniversiteler, neler ile meşgul olmakta ya da edilmektedir?

Selçuk Üniversitesine atanacak olan rektör adayı akademisyenler; dünyada çetin bir rekabetin yaşandığı savaş ortamında, neredeyim ve bu ortamda, ülkenin kalkınması adına, neler yapabilirim şeklinde, bir kez daha kendilerini check etmeleri, gerektiğini düşünüyorum!

Sadece Rektör desinler ya da CV’ye bir çentik daha eklemek ve emekli rektör maaşı alabilmek adına, Rektör adayı olmamalı ve yerel siyasetçilerin yerel çıkarları çerçevesinde ve baskıları ile bir üniversiteye, mezkur tipte ki kişiler, Rektör olarak atanmamalıdır!

Rektörlük Ataması; Ehliyetsiz ve Liyakatsiz, çok kullanışlı ve siyasetin kuklası kişilerin atanmasına aracılık eden; siyaseti ve yereldeki güç ve baskı gruplarını devreden çıkarmak suretiyle, akademisyenler arasında, rekabet olması, rektör adayı akademisyenlerin projeleri ve kendilerinin tanıtımını yaptığı, akademisyenler arasında tatlı bir rekabet ve dostluğun geliştiği, ehliyetli ve liyakatli akademisyenlerin öne çıktığı, eskiden olduğu gibi Rektörlük Seçimlerine dönülürse, daha etkili ve daha adil olabilir, diye düşünüyorum!

Yayınlayan

ahmetunver

Ahmet Ünver; İletişim Uzmanı; İletişim, Kurumsal İletişim, Halkla İlişkiler, Reklam, Marka, Marka Yönetimi, Marka İletişimi, Kurumsal İtibar, Kurumsal İtibar Yönetimi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir