Güvenlik, insanın doğumundan itibaren geçirdiği, bireysel ve toplumsal evrede kullanılan bir terimdir!. Büyük ölçüde bir yaşamsal zorunluluk olarak değerlendirilmektedir!
Güvenlik ihtiyacı; İnsanoğlu için fiziksel ihtiyaçların hemen akabinde gelmektedir!
Güvenlik ile ilgili, birey ve devletler için tam güvenlik, hiçbir tehdit veya tehlikenin olmaması durumuna işaret etse de pratikte böyle bir şey mümkün değildir!
Tehdit ve tehlikelerle dolu, bireysel ve ulusal çıkarların çatıştığı bir dünyada, tam güvenlikten bahsetmek hayalci bir yaklaşımdır!
Uluslararası ilişkiler disiplini içinde önemli bir yere sahip olan ulusal güç, güvenlik anlayışının temeli sayılmaktadır!
Geleneksel güvenlik anlayışına göre, ulusal güç ve ulusal güvenlik iç içe geçmiş, birbirinden ayrı düşünülemeyen kavramlardır!
Ulusal güvenlik; devletlerin varlık ve bekasına yönelik tehditlerden uzak kalma olarak tanımlanmaktadır!
Ulusal güvenlik, bir devlet için yarar sağlayan dâhili ve harici her unsur, devlet açısından iyi, güvenliğini de tehlike altına sokacak her türlü unsur ise kötü ve tehdit olarak nitelendirilmektedir!
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kaderi; beş bin yıllık devlet geleneği ve Anadolu’nun fethi ile birlikte, kuruluşundan bu günlere kadar, bulunduğu coğrafya tarafından çizilmiştir! Coğrafya, bir kader olduğuna göre!
Türkiye; Avrupa ve Asya’yı birbirine bağlayan, boğazlara ve denizlere hâkim, çevresinde birçok medeniyeti barındıran, stratejik önemi yüksek fakat zor bir coğrafyanın getirdiği tehditler ve güçlükleri her daim yaşamış ve halen de yaşamaktadır!
Günümüzde, iç ve dış tehditlerin birlikte yükselişe geçtiği ve yeni tehdit algısının zuhur ettiği bir süreci tekrar yaşamaktayız! Dünyada yeniden bir düzen ve yeni bir denge kurulmakta olduğuna göre!
Türk Devleti; Büyük ve Güçlü Türkiye ülküsü, Nizamı Alem, Turan ve Kızıl Elma hedeflerine emin adımlarla yürümeye devam edecektir!
Türk Devleti ve Türk Milletinin iç ve dış tehditlerin birbirine geçtiği, yeni bir ulusal güvenlik stratejisinin uygulamaya geçilmesi gerektiği, Kadim Türk Devlet Aklı denetiminde, ortaya konmuştur!
Devlet, Milleti ile yeniden, tarihte olduğu gibi et ve tırnak olmalı, barışmalı ve kucaklaşmalı, dahili ve harici tüm tehditler bir bir devlet ve sosyal sistemden ayıklanmalıdır!
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin karar alıcı konumu ve devlet mekanizması, ulusal güvenlik ve ulusal güvenlik örgütlenmesi, yeniden hem inşa ve hem de ihya edilmelidir!
Türk Devlet Aklı, Varlık ve bekası adına, neleri tehdit gördüğü ve bu tehditler ile mücadele konusunda alınacak önlemler, yeniden planlamalıdır!