Küresel ve emperyalist güçler; Anadolu ve Mezopotamya bölgesinde, her daim, sinsi plan ve kirli hesapları bulunmaktadır! Bu bölgeyi denetim ve kontrolüne alan küresel bir güç, Dünyada ki, hegemonya konumunu devam ettirebilir!
Aksi halde küresel varlık noktasından geriye düşmek ve yok olmak durumunda kalacaktır!
Dünyanın enerji üssü ve enerji hatlarının da geçiş ve koridor merkezi bu bölgelerdir! Dönemin küresel ve emperyalist güçleri, İki yüz yıl önce, Osmanlı imparatorluğunu parça parça edebilmek için her türlü girişimde bulunmuştur!
İçerideki işbirlikçi ve taşeronlar maharetiyle, yüz yıl önce hedeflerine erişmiş, koca bir imparatorluk lime lime edilmiş, her lime de, bir küresel gücün sömürüsü ve denetimine verilmiştir! Milyonlarca İnsanın ölüm ve kanları üzerinden bir paylaşım ve bir sömürü düzeni!
Peki, bugün bir farkı var mıdır? Medeniyet satanlar, tarihlerinde olduğu gibi insani ölümler üzerinden biir sistem kurmaya çalışmaktadır!
Günümüze geldiğimizde, farklı gelişmeler olmakta mıdır! Yüz yıl önceki küresel ve emperyalist güçler, çıkarları ve hegemonya varlıklarını koruyabilmek için bölgemize, özellikle, Doğu Akdeniz’e neden inmiştir!
On bin kilometre ötelerden buralara kadar küresel güçler neden gelmiştir? Bölgemizin refahı ve huzuru için olabilir mi?!! Bölgenin ve bölge halklarının doğal hakkı yer altı ve yer üstü zenginlikleri, paylaşabilmek için olmasın!
Türkler tarihte birçok devlet kurmuş asil bir millettir! Türklerin tarihi büyük ve kalıcı savaşlarla doludur! Dünya tarihinden Türkleri çıkardığınız vakit geriye hiçbir şey kalmayacaktır!
Küresel ve emperyalist güçler, Anadolu’yu Türklere yurt eden 1071 Malazgirt meydan muharebesi ve bir çağın kapandığı yeni bir çağın başladığı, Bizans – Roma İmparatorluğunun yıkıldığı, 1453 İstanbul’un fethini; unutmaları ve halklarına da unutturmalarını beklemek, safdillik olacaktır!
Bugün; Bölgemiz ve sınırlarımızda, küresel bir meydan savaşı verilmektedir! Türkiye, küresel güçlerin savaş meydanı konumundadır! Küresel iki Ekol ve iki Güç!. 1960 darbesinden itibaren tüm yaşadıklarımızda olduğu gibi!
Hamas ve İsrail arasında zuhur ettirilen savaş, Türk Devletine, tarihin yüklemiş olduğu sorumluğun gereklerini yapmasının önüne geçilmeye çalışılmaktadır!
Başaramayacaklar! Yakmak ve öldürmek üzerine kurulu bir medeniyet süreklilik arz edemez! Türk; İHYA ve İNŞA demektir!
Küresel iki EKOL ve GÜÇ arasında ki; Türkiye meydan muharebesi, on bir eylül tarihindeki simgesel ikiz kule saldırıları akabinde başlamıştır!
Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk Milleti, tarihinden gelen kadim medeniyet, yirmi dört milyon kilometrekarelik gönül bağları ve mazlum milletlere karşı, adalet ve hakkaniyet ölçüsü olmadan, bir küresel güç bu bölgede kalıcı olarak barınamaz!
Sadece; tüm bölgeyi, yakar – yıkar – parçalar – sömürür ve insanlarını da öldürebilirler!
Türkiye, dünya küresel güç ve hegemonya tahterevallisinin dengesi, enerji rezervleri ve hatlarının geçiş noktası, merkezi bir konumdadır!
Türkiye tarafını belirlediği anda, hangi küresel gücün kazanacağı ve diğerinin de hegemonya konumunu da kaybedeceği bir meydan savaşı!
İçeride, işbirlikçiler ve etki ajanları maharetiyle, önceden olduğu gibi günlük, siyasi ve yerel magazinsel kısır çekişmelerle yormak ve boğmak istemekteler!
TÜRKİYE ve TÜRKLER olmadan, dünyada ve özellikle, bölgemizde, bir küresel güç, kesinlikle barınamaz, varlık gösteremez ve başarılı olunamaz!
Türk; Adalet, Barış ve Huzur demektir! Türk; insanlığın vicdanı demektir!
Anladık mı şimdi, küresel iki EKOL ve GÜÇ arasında ki; Türkiye ya da Anadolu kara parçası üzerinden yürüttükleri, Dünya Meydan muharebesini!