Meslek nedir? Yasal olarak Meslek tanımı nedir? Bir işin Meslek olabilmesi için yasal düzenleme gerekli mi? Yasal düzenleme olmadığı durumda, bir İŞ, Meslek olur mu?
Meslek; kişinin yaşamını sürdürmesi ve geçimini sağlaması için yaptığı sürekli bir iş. Meslek, para kazanmanın ötesinde, kapasiteyi kullanma ve kendini gerçekleştirme yoludur.
Ancak yapılan her iş, yasal olarak MESLEK kabul edilemez. Bir uğraşı ve işin Meslek özelliği taşıması için yasal düzenleme, belli bir eğitimi, kuralları, statüsü ve kullandığı belli araç ve gereçleri olmalı.
Bu durumda meslek, İnsanlara yararlı mal ve hizmet üretmek, karşılığında para kazanmak için yapılan, belli bir eğitimle kazanılan, sistemli bilgi ve becerilere dayalı, kuralları yasalarla belirlenmiş etkinlikler bütünü.
Meslek, İnsana toplum içinde belli bir yer sağlar, kişiye sorumluluk ve mesleki olgunluk yükler.
Meslek odaları, üye meslektaşların mesleki yaptıkları işleri kolaylaştırmak, mesleğin menfaatlerini korumak ve ihtiyaçlarını karşılamak, aynı mesleği yapan meslektaşlar arasında iletişim ve yardımlaşmayı amaçlar.
Türkiye’de tüm meslek gruplarının bir odası vardır. Yasa ve kanunlara göre hareket eder ve ona göre davranır.
Odalar, tüzel kişiliğe sahip kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarıdır.
- Peki, İLETİŞİM bir meslek mi yoksa değil midir? İletişim diye bir meslek olur mu? İletişim Mesleğini öğrenmek için dört yıllık İletişim Fakültesi okumaya ne gerek var, dediğinizi duyar gibiyim. İletişim diye bir meslek için yasal düzenleme olur mu?
İletişim diye bir meslek yok ise yasal olarak Meslek tanımının yapılmasına da gerek yoktur.
Peki, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi ile birlikte Cumhurbaşkanlığı bünyesinde ” İletişim Başkanlığı ” neden kurulmuştur?
Mademki, İletişim bir MESLEK değildir. Ülkemizde YETMİŞ Adet İLETİŞİM FAKÜLTESİ neden kurulmuştur?
Peki, Birilerinin ehliyetsiz – liyakatsiz ve kifayetsiz muhteris oğlu – kızı – gelini – damadı ve yeğenleri, İletişim Fakültelerinde hem istihdam edilsin ve hem de Milletin Vergilerinden BALLI MAAŞ alsın diye mi kurulmuştur?
- Peki, Gazeteci – Köşe Yazarı – Basın Danışmanı – Kurumsal Marka Yöneticisi – Kurumsal İletişim Müdürü – İletişim Sorumlusu – Halkla İlişkiler ve Basın Danışmanı – Siyasi Liderlere hem Basın Danışmanı ve hem de Metin Yazarı olabilmek için DÖRT YILLIK ” İLETİŞİM Fakültesi ” okumaya gerek var mı?
Türkiye’de YETMİŞİ aşkın İletişim Fakültesi bulunmakta ve her sene On bin dolayında işsizler kervanına katılan dört yıllık eğitimli iletişim Fakültesi Mezunu bulunmaktadır.
Peki, İşsizler kervanına her yıl binlerce İletişim Fakültesi mezunları katılmaya devam ederken, Yeni İletişim Fakülteleri NEDEN açılır?
Türkiye’deki İletişim fakültelerinin kuruluş tarihi BASIN YAYIN Fakültelerini saymaz ise Kırk yılı aştığını, bir kenara not edelim.
İletişim Fakültesi mezunları; MESLEK olarak, herhangi bir bakanlık, kamu kurum ve kuruluşlarınca muhatap alınmamaktadır.
Ülkemizdeki diğer fakülteler; çeşitli bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları ile ilişkilendirilmesine, kamusal statü verilen meslek odaları çevresinde toplanmasına ve mesleki yasal çerçeveleri çizilmesine rağmen, kurulduğu günden bu yana İletişim Fakültesi ve mezunları, yok sayılmakta ve görmezden gelinmeye devam etmektedir.
İletişim Fakültesi Mezunları kamu nezdinde muhatap bulamadığı ve mesleki yasal çerçevesi çizilmediği için özel sektörde mesleki olarak tanınması mümkün olmamaktadır.
İletişim Fakültesi mezunlarının kurumlar ya da firmaların girişlerinde, bakımlı ve güzel giyimli bay veya bayan Halkla İlişkiler elemanları değildir.
Sonra da bu ülkede ulusal ve uluslararası çapta bir MARKA neden çıkmaz diye sitem edilmektedir. Peki, Reklam ya da Marka uzmanı olarak işe aldığınız kişi hangi fakülte mezunu?
İmam Hatip Lisesi ve İlahiyat lisans eğitimi almış, siyasi olarak arkası kalın tipler; tüm kamu kurumlarında, İletişim birim müdürü veya koordinatörü olarak istihdam edilmektedir.
Böyle bir uygulama; İletişim Fakültesi Mezunlarının haksızlığa uğraması ve mağdur edilmesi demektir.
İletişim Fakültesi Mezunlarının istihdam sorunları; öncelikle muhatap bulamamak ve mesleki yasal düzenlemenin yapılamamış olmasından kaynaklanmaktadır.
Peki, İLETİŞİM MESLEK YASASI konusunda; İletişim Fakültelerinin bulunduğu Üniversite rektörleri, yönetim kademesi, yetmiş kadar İletişim Fakültesi dekanı ve fakülte yönetimleri, İletişim fakültelerindeki binlerce iletişim eğitimi veren öğretim üyesi neler yapmaktadır?
Peki, İletişim Fakültelerinin bulunduğu Üniversite Rektörleri ve İletişim Fakültesi yönetimleri; İletişim Fakültelerinden mezun etmekte oldukları öğrenciler için TBMM ve Cumhurbaşkanlığı nezdinde, İLETİŞİM MESLEK YASASI tanımı yapılmalı ve acilen YASALAŞMALI, şeklinde bir dertleri veya lobi faaliyetleri var mıdır?