Emanet; Ehliyet ve Liyakat // ADALET ve HAKKANİYET

Son günlerde ülkemizde meydana gelen üzücü ve elem veren olaylar, bu olaylarda hayatını kaybeden insanlar; DENETİM GÖREVİNİ yapması gereken Devletin KURUMLARI ve bu kurumlarda milletin vergileri ile maaş alan EHLİYETSİZ – LİYAKATSİZ ve KİFAYETSİZ MUHTERİS TİPLERİN KAMU KURUMLARINDA İSTİHDAM edilmesinin acı ve bedeli ağır SONUÇLARINA ŞAHİT olmaktayız.

  • Peki, DENETİM görevini yapması için kurulan DEVLETİN KURUMLARI ve burada istihdam edilen ehliyetsiz – liyakatsiz ve kifayetsiz muhteris personel ne iş yapmaktadır?
  • Peki, DENETİM görevini yapması için kurulan DEVLETİN KURUMLARINDA, Milletin Vergileri ile MAAŞLARI ödenen; EHLİYETSİZ – LİYAKATSİZ ve KİFAYETSİZ MUHTERİS, siyasilerin yakınları istihdam ediliyorsa!
  • Peki, Devletin tüm kurumlarına, EHLİYETSİZ – LİYAKATSİZ ve KİFAYETSİZ MUHTERİS yakınlarının istihdam edilmesi için aracılık eden; SİYASİLERE – MİLLET VEKİLLERİNE – BELEDİYE BAŞKANLARI ve ÜNİVERSİTE REKTÖRLERİNE Neler demeli?
  • Peki, Devletin tüm kurumlarına, EHLİYETSİZ – LİYAKATSİZ ve KİFAYETSİZ MUHTERİS yakınlarının istihdam edilmesi için aracılık eden SİYASİLER, HARAM LOKMAYA da vesile olmakta mıdır?
  • Peki, Devletin tüm kurumlarına, EHLİYETSİZ – LİYAKATSİZ ve KİFAYETSİZ MUHTERİS tiplerin Milletin Vergilerinden almış oldukları MAAŞ HARAM olur mu?
  • Peki, tüm bunlar sadece DENETİM olmadığından mı yoksa Toplumsal ve AHLAKİ olarak YOZLAŞMA- ÇÜRÜME ve ÇÖZÜLME emareleri midir?
  • Peki, bir toplumda, hem sosyal ve hem de AHLAKİ YOZLAŞMA – ÇÜRÜME ve ÇÖZÜLME emareleri varsa, neler beklenmeli?
  • Peki, Toplumsa YOZLAŞMA – l ÇÜRÜME ve ÇÖZÜLME ne demektir?
  • Toplumsal YOZLAŞMA – ÇÜRÜME ve ÇÖZÜLME; Ehliyetsiz – Liyakatsiz ve Kifayetsiz muhteris tiplere, EMANET teslim edilmesi ve toplumda ADALET duygusunun kaybolması demektir!

Ehliyet, Liyakat, Adalet, Hakkaniyet ve Nizam, devletin temelidir. Bunlar olmadan devlet, varlığını belki bir dönem fakat ilelebet devam ettiremez.

Adaletin olmadığı toplumlarda, sosyal kaos – kargaşa ve karmaşa hakim olur.

Devletin dini adalet, adaleti olmayan devlet dinsizdir.

Din adına ve hem de Müslüman olduğunu iddia edenler; EHLİYET – LİYAKAT – ADALET ve HAKİKATE mugayir işler ve davranışlar sergilemesine neler demeli?

  • Peki, bu durum, Zulüm olarak kabul edilebilir mi?
  • Peki, ZULÜM ile ne zamana kadar ABAD olunabilir?
  • Peki, Zulmün olduğu yerde mazlum var demektir. Mazlumun ahı indirir bir gün ŞAHI.

Peki, Nepotizm nedir?

Nepotizm; Kamu Kurumlarına; akraba ve yakınların işe alınması. Ayrımcılık ve Kayırmacılık içeren işe alımlar. Bir kişinin ehliyet, liyakat, beceri, kabiliyet veya eğitim düzeyine bakılmaksızın KAMU KURUMLARINDA istihdam edilmesi.

Kamu Kurumlarına işe alımlarda, Nepotizm uygulaması, bilinçli bir şeklide yapıldığından toplumda mağdurlar olmaktadır. Böyle bir uygulama ile hem ZULÜM ve hem de VEBAL oluşmaktadır.

Toplumda, ehliyetli ve liyakatli gençler, bilinçli bir şekilde mağdur edilmektedir. Hayata, devlete ve milletine küsmektedir. Peki, birilerinin buna hakkı var mıdır?

VEBAL; Mağduriyete sebebiyet veren etkili ve yetkili makamlarda bulunanları yaktığı gibi nepotizm dolayısı ile işe aldıkları kişileri de yakacaktır.

Toplumsal barış ve huzurun temini için kamu kurumlarına personel alımı; adalet, ehliyet ve liyakat ilkesi ve toplum adına iş yapanların bu konularda daha dikkatli olması gerektiğine şahit oluyoruz.

Ehliyet ve Liyakat, iş yapmaya uygunluk ve yararlılık durumudur. İş başına getirilen yönetici işi ile ilgili bilgi ve kabiliyete sahip olması gerekir.

  • Devlet kademesinde ki tüm atamalar ve işe alımlarda, ehliyetsizlik ve liyakatsizlik, kifayetsiz muhterizler ordusu, torpil ve nepotizm almış başını gitmektedir.

Ebu Hureyre (ra), İş – EMANET, Ehil olmayana verildiğinde kıyameti bekle, diyor.
Kamu Kurumlarına, İŞ – EMANET, EHİL olmayana verildiğinde KIYAMETİ bekleyeceğiz.

Peki, bu KIYAMET, kim ya da kimlerin KIYAMETİ olmalı?

Peki, Ehliyetsiz – Liyakatsiz – kifayetsiz muhteris ve ÇIKARCI – MENFAATÇİ kripto tipler, Kamu kurumlarında YOL ARKADAŞI olarak seçilirse, daha neyi ve neleri beklemeliyiz?

Her kim adaylar arasında, bilgisi ve hizmeti ile ehil bir kişi varken onu değil de, güç ve iktidar sahiplerine yakın, bilgi ve tecrübe olarak daha aşağı seviyede ve ehil olmayanı göreve getirecek olursa; Allah’a, Peygamberine ve Müminlere ihanet etmiş olur.

Emanet ve Adalet! Emanet ehline verildiği ve adalete riayet edildiği müddetçe toplumda huzur ve barış sağlanmış, ihanet ve haksızlıklar ise huzursuzlukların, kavgaların, servet ve neslin helâk olmasının baş sebepleri arasında yer almıştır.

Adalet, eşitlik ve dengeyi sağlamak demektir. Tabii ki akabinde de toplumsal huzur ve barış.
İnsanların haklarını yiyenler, kendilerini karşıdakilerden üstün, seçkin ve güçlü görerek yapar.

Hakkaniyet ve adaletin olmadığı toplumlarda, toplumsal refah – barış ve huzur ortamı olmaz, sosyal karmaşa – kargaşa ve kaos hakim olacaktır.

Peki, böyle bir duruma sebebiyet veren ve Müslüman olduğunu da iddia edenler, Devlet nizamı, Allah ve Resulüne, ihanet etmiş olur mu?

Kamu kurumlarına, ehliyetsiz – liyakatsiz – kifayetsiz muhteris tipleri, istihdam edilmelerine de aracılık edenler de, İHANET etmiş olur mu?

Hayat, SEÇİM ve TERCİHLER üzerine bina edilmiştir. Neyi seçtiğiniz ve neleri tercih ettiğiniz, SONUÇ ya da BAŞARIYA da etki edecektir.

Yayınlayan

ahmetunver

Ahmet Ünver; İletişim Uzmanı; İletişim, Kurumsal İletişim, Halkla İlişkiler, Reklam, Marka, Marka Yönetimi, Marka İletişimi, Kurumsal İtibar, Kurumsal İtibar Yönetimi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir