Anadolu İrfan Medeniyeti; farklılıkları ayırıcı, yok edici ve parçalayıcı etken değil, bir zenginlik kabul eden; farklı ırk, dil, din, mezhep ve görüşlere sahip insanlara karşı hoşgörü içerisinde birlikte yaşamayı, şefkat ve merhameti esas almak demektir!
Dünya ve dünya insanlığının barış ve huzur içinde yaşayabilmesi adına, mezkûr paradigmaya muhtaç konumdadır! Tüm küresel paradigmalar tükenmiş ve tıkanmıştır!
Hoca Ahmet Yesevi ve İmam Maturidi, Hz. Mevlana ve Yunus Emre, Hacı Bektaşi Veli ve Ahi Evran ve tüm Horasan Direniş ve Diriliş erlerinin sergilemiş oldukları davranış ve kullandıkları hikmet dili ve irfan medeniyeti ile Anadolu’nun hem Türkleşmesi ve hem de İslamlaşma sürecine öncülük eden Anadoluyu mayalayanlar, öz ve aslını korumak sureti ile günümüze kadar taşınmıştır!
Tarih ve kültür, dil ve din, coğrafya ve gönül bağları bölgelerdeki tüm mazlum milletler; Türk Devlet Aklı nezaretinde, Kadim Türk Devlet Kodları ve Anadolu İrfan Medeniyeti; mezkur medeniyet kodlarının temsilcileri; Selçuklu-Horasan diriliş erlerini bekleşmektedir!
Anadolu İrfan medeniyeti haricinde ki tüm paradigmalar; insanlığa barış ve huzuru, getirememiştir! Diğerleri; yok etmek ve öldürmek, yakmak, yıkmak ve sömürü üzerine kurulmuştur!
Anadolu irfan medeniyeti ve bu medeniyetin temsilcisi diriliş ve direniş Horasan erleri, tüm dünya insanlığına barış ve huzur getirmek, ihya etmek ve nizamı âlem ülküsü üzerine bina edilmiştir!
Anadolu İrfan Medeniyeti; hayatı ve insanlığı; bilgi, hikmet ve ahlaki bir bütünlük içinde ele almaktır!
Türk; Adalet ehli ve adalet dağıtan, Hakikat ehli ve hakkaniyet dağıtan, mazlum milletlerin de hamisi, demektir!
Hz. Mevlana; Adalet, bir şeyi layık olduğu yere koymaktır! Zulüm ise; Layık olmadığı yere koymak, diyor! Adalet kavramının en temel ilkelerinden Hakkaniyet, insanoğlunu yaşadığı hayat içerisinde dengede tutan bir kavramdır!
Adil olmak, öncelikle kendimize karşı hakkaniyetli olmak, kendi içimizde taşıdığımız adaletsizliğe karşı direnmek gerektiği, yaşantımız, düşüncelerimiz ve çevremiz ile olan ilişkilerimizde tutarlılık demektir!
Başkalarından beklediğimiz doğru davranış ve hareketi, önce kendimiz gerçekleştirmeliyiz! Önce kendimiz, ehliyet ve liyakate, adalet ve hakkaniyete riayet etmeliyiz!
Hakikat ve hakkaniyet; ehliyet ve liyakatin kaynağı ve dayanağıdır! Bunlara uyulmadan ne toplumda ve ne de iş hayatında; barış – huzur ve düzenli bir sistem kurulamaz!
Tarihte, Türk Devlet idaresi altındaki; yetmiş iki millet aynı çatı altında, barış ve huzur içinde Anadolu İrfan medeniyeti ve kültür değerleri öncülüğünde yaşamıştır!
Anadoluyu mayalayan, aslı ve özünü korumak suretiyle günümüze kadar gelen, Selçuklu ve Horasan kültür temsilcileri maharetiyle; barış, huzur ve refah dolu günlerin çok yakın olduğunu düşünüyorum!
https://www.diyanet.tv/bereket-vakti/video/anadoluyu-ihya-edenler–bereket-vakti-15-bolum
Hocam;
Yüreğinize sağlık. Çok teşekkür ederim.