Bir SİYASET; Taktik ve Propaganda, Dehası; Muaviye!

Siyaset; Farklı çıkarlar arasında bölünmüş toplumların, şiddet içermeden özgür tartışma yoluyla yönetilmesi! Devleti idare etme ve toplumda çatışan menfaatleri uzlaştırma sanat ve bilimi olarak, siyasetçilerin değil tüm insanların ilgisini çeker! İktidarı ve gücü hedefler; iktidarı ve gücü ele geçirmek isteyen insan, grup ve partilerin; aldatma, manipülasyon ve yalana başvurduklarını ifade eden bir faaliyet, olarak görülür!

Strateji ve Taktik; Strateji, bir hedefe ulaşmak için oluşturulan plandır! Önce hedefler ve sonra strateji gelir! Taktik, stratejiyi uygulamak için atılması gereken adım ve eylemler! Stratejisiz hedefler, sadece umut ve hayaldir! Stratejisiz taktikler, yalnızca zaman alan bir görevdir!

Propaganda; Toplumun görüş ve davranışını, kişilerin belirli bir görüşü, belirli bir davranışı benimsemelerini sağlayacak biçimde etkileme çabasıdır! Beyaz, Gri ve Kara olmak üzere üç şekilde uygulanmaktadır!

Deha – Dahi; Akıl, zekâ, idrâk, basiret, ileri görüşlülük, hazır cevaplılık, problemlere çabuk ve etkili çözüm bulabilme gibi özelliklerin bir araya gelmesiyle oluşan özelliğe dehâ; tüm bu vasıfları ileri derecede bünyesinde barındıran, bu yönleriyle diğer insanlardan ayrılan kimselere de, dâhi denilmektedir!

Muaviye; devrinin en güçlü kabilesi Ümeyye ailesinden ve şehir reisi Ebû Süfyân ile Hind bint Utbe b. Rebîa’nın oğlu olarak Mekke’de doğdu!

Muaviye; Resûlullah’ın (s.a.s) peygamberliğini ilânından sonra, Kureyş içinde İslâm’a cephe alan İslam düşmanı ailenin ( Ümeyye ve Utbe b. Rebia ) çocuğu olarak gençlik yılları, İslam’a karşı mücadele içinde geçer!

Bedir Savaşı öncesinde, Müslümanlarla teke tek vuruşmak için meydana çıkan 3 şahıstan Utbe b. Rebia anne dedesi, Şeybe b. Rebia dayısı, Velid b. Utbe de annesinin amcasıdır! Her 3’ü de Hz. Ali ve Hz. Hamza tarafından öldürülür. Annesi Hind ise Uhud Savaşı’nda, Bedir’de kaybettiği yakınlarının intikamını almak üzere en ön saftadır!

Muaviye’nin babası Ebu Süfyân, Kureyş ileri gelenleri Bedir’de öldürüldüğünden, Mekke’nin liderliğini üstlenir! Uhud, Hendek, Hudeybiye gibi harekâtlarda, Muaviye, Hz. Peygamber’e karşı savaşanlar safında ve Hendek Savaşına bizzat katılmıştır!

Tarihçiler; Muaviye’nin ailesiyle birlikte Müslüman olmasını Mekke’nin fethi sonrasında gösterir! Aile üyeleri, Müslüman olsa da, Mekke’deki reisliğini tekrar ele geçirmek için gizli hesapları sürdürdüğü! Bunun için Hz. Peygamber’e yakın olmanın yollarını aradıklarını, iddia etmektedir!

Muaviye; Müslüman olduktan sonra, okur yazar sayısının az olmasından, Hz. Peygamber’e, gelen ayetleri yazmak üzere, ‘vahiy kâtibi’ olarak yakınında yer aldığı! Peygamber Efendimiz, Ebu Süfyan’ın kızı ve Muaviye’nin kız kardeşi Ümmü Habibe ile evlenerek aileyle akrabalık bağı kurduğunu da belirtelim!

Muaviye’nin İslam devleti içindeki ilk siyasî kariyeri, Hz. Ebubekir tarafından Suriye’ye gönderilen abisi Yezid b. Ebi Süfyan’ın yanında başlar. Onun bir veba salgınında ölümü üzerine, Hz. Ömer tarafından önce Ürdün, ertesi yıl Dımaşk (Şam) valiliğine tayin edilir.

Bu atamanın abisi Yezid’in veliahdı olarak yapıldığı yorumlarına, annesi Hind; Muaviye kimseye veliaht olmaz! Bütün Arapları toplasanız ve Muaviye’yi de içlerine atsanız, istediği şeyi elde ederek aralarından sıyrılıp çıkar, sözü, siyasî kabiliyetinin yüksekliğine, ailesi tarafından özel olarak yetiştirildiğine ve bir fırsatı boşa harcamayacaklarına dair imalar içermektedir!

Muaviye; doğduğu aile ve yaşadığı çevrenin ikramı olan riyaset ortamının getirdiği tecrübenin yanı sıra, Hz. Ömer ve Hz. Osman döneminde, Suriye bölgesinde uzun müddet yapmış olduğu valiliği süresince elde ettiği siyasî nüfuz, askerî ve ekonomik gücünü, siyasî zekasıyla harmanlamıştır.

Muaviye; Kurucusu olduğu Emevî Devleti’ni, yaklaşık 20 yıl istikrarlı bir düzeyde yöneten iktidarının son yıllarına doğru, aklının bir köşesinde beklettiği ve uğruna yoğun bir faaliyet içine giriştiği, oğlu Yezid’i, kendi yerine veliaht tayin etme planını gerçekleştirmiştir!

Muaviye; Tarihte, dört Arap dehasından biri olarak kabul edilen, hitabet gücünün yüksekliği, insanlara, anlayacakları dilden konuşarak onları kazanmayı bilmesi, siyasetteki kurnazlığı, işleri nasıl gerekiyorsa öyle halletmesi, çevresini iyi tanıyan, gözlemleyen ve ileriyi gören bir idareci olması, onu siyasi, taktik ve propaganda dehası yapan en önemli özellikleridir.

Muaviye; İnsanlarla aramda koparmadığım bir bağ vardır; onlar ipi gerdiklerinde ben gevşetirim, onlar ipi gevşetirse ben gererim, diyerek bu husustaki denge anlayışını yansıtmaktadır!

Muaviye; siyasi hayatta başarılı olmasını sağlayan en dahice davranışlarından biri de, kendisi gibi dahi olan kişileri kendi saflarına çekerek onların yeteneklerinden faydalanmasıdır!

Muaviye, karşılaştığı en önemli zorlukları, Amr b. el-Âs, Mugîre b. Şu’be, Ziyad b. Ebîh gibi dâhi isimler sayesinde aşmış ve hedeflediği birçok noktaya onların güçlü idare kabiliyetleriyle ulaşmıştır.

Muaviye; tarih sahnesinde, savaş meydanlarının anlı şanlı bir kahramanı olarak parlamaktan ziyade, nadir yetişen bir diplomat, çevresini iyi tanıyan, tahlil eden ve dolayısıyla masa başı mücadelelerden hep zaferle ayrılan bir politikacı olmuştur.

Muaviye; Stratejik hileler yoluyla ve yerinde yaptığı müdahalelerle sürece yön verebilen ve benzer bir yöntemi Sffîn Savaşı’nda devreye sokmuştur. Sıffîn Savaşı’nda tam anlamıyla hezimete uğramak üzereyken, vali ve danışmanlarından olan Amr b. elÂs’ın teklifiyle, kolay kolay kimsenin aklına gelmeyecek bir fikri devreye sokar!

Muaviye’nin emri ile Suriyeli askerler, mızraklarının ucuna Kur’an sayfalarını takmak suretiyle, savaşı askerî boyuttan çıkararak başka mecralara taşımış olur! Suriye ordusunun bu fotoğrafının bir tuzak olduğu, ordusunun çoğunluğu tarafından fark edilmiş olsa da Hz. Ali, geri kalan kısmı bu tuzağa düşmemeleri konusunda ikna edememiştir!

Muaviye; her türlü maddi – manevî teklif ve vaatlerle uzlaşma yolları arayan ve müsamahasının öne çıktığı yöntemleri! Zikredilen bu yöntemlerin işe yaramadığı, yeterli olmadığı veya amaca hizmet edemediği yerde, devreye sokmaktan hiç çekinmediği; tehdit, baskı, sindirme, yıldırma, hatta öldürerek ortadan kaldırma gibi metotlarla, ister birey, ister grup ve isterse kitle bazındaki muhaliflerini bertaraf etmeyi başarmıştır!

Muaviye; Olaylar karşısında edilgen bir pozisyona düşmemiş, bilakis onları kendi amaçlarına hizmete edecek bir seyre sokmayı başarmıştır! Siyasî hayatındaki başarıyı tesadüflere veya şansa borçlu olmayacak şekilde iyi yapılmış plan ve gözlem ile temellendiren, kendi artılarının yanı sıra muhaliflerinin eksilerini de görüp değerlendirebilen, meşru veya gayrı meşru yöntemler sayesinde, muhaliflerini bertaraf etmiş, nevi şahsına münhasır bir lider olarak, İslam Tarihindeki yerini almıştır!

Muaviye; Akıl bir ölçektir; üçte biri meseleleri kavrayabilme kabiliyeti, üçte ikisi de, bazen hataları görmezden gelebilme becerisidir! Akıllı kişi, sonunda girdiğine pişman olacağı hiçbir işe bulaşmayandır! İnsanların en sabırlısı da; görüşleri, fikirleri ve kanaatleri, duygularına, arzularına ve heveslerine galip gelen kişidir, diyor!

Yayınlayan

ahmetunver

Ahmet Ünver; İletişim Uzmanı; İletişim, Kurumsal İletişim, Halkla İlişkiler, Reklam, Marka, Marka Yönetimi, Marka İletişimi, Kurumsal İtibar, Kurumsal İtibar Yönetimi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir