Dünya İkiye Bölünüyormuş!..

Geçtiğimiz günlerde, yazılı basın ve sosyal medyada bir haber dikkatimi çekti! Aslında her gün yaşadığımız vakıa veya şeylerden bir tanesi! Çünkü Müslüman kişi Mümin olmanın bazı gerekleri ve değerleri kaybetti! Müslümanlar; makam, mevki, para, kadın, iktidar ve güç, İslami  kaygı ve değerlerimizin kaybolmasına sebep oldu!. Dünyaya yenildik! Tabii ki bu değerleri kaybedince de dünya ve ukba olarak felaketi bekleyebiliriz! Haber ne diye soracak olursanız! Libya’da, Müslümanların önünde namaz kıldıran, cami de imamlık yapan ve Müslüman gençleri kandırıp IŞİD’e yollarken suçüstü yakalanan kişi, bir İsrailli Yahudi ve Mossad ajanı çıkıyor! Ne tesadüf! Adamlar,  Hem IŞİD’i kuruyor, hem ajanlarını İmam diye Müslümanların önüne koyuyor!  Hem de Müslüman gençleri kandırıp IŞİD’e yolluyor! Hem o gençler vasıtası ile de masum insanları hem öldürüyor, hem kafasını kesiyorlar! Hem de Müslümanları ve İslam’ı tüm dünya insanlığına terörist ve terör kaynağı diye servis ediyorlar! Bir taşla beş on kuş birden vuruyorlar! Akıl ve strateji! Hem IŞİD sayesinde ülkeleri işgal et,  hem de o ülkelerin Enerji ve Petrollerine kon!  Ne ala memleket!  Libya hükümeti, Ebu Hafs isimli bir cami imamının aslında Benyamin Efrahim adlı MOSSAD ajanı olduğunu açıklamış! Allah Allah! Günaydın!

Mezkûr yukarıdaki hikâye, dünya üzerinde insanlık ile beraber yaşanmış veya yaşanacak olan bir realitedir! Aklı kullanmadıktan sonra! Çünkü Akıl ve Strateji böyle bir şey! Hz. Peygamber, döneminde ki, İslam düşmanları ile neden savaşmıştır?! Hz. Peygamber, tüm savaşlara giderken günün tüm teknolojik imkân ve silahları ile  neden kuşanmıştır?! Neden?! Peki; Osmanlı nasıl ve neden parçalanmıştır? Tarihte Lawrence diye bir adam vardı! Hem de Kuran Kerimi hıfzetmiş! Hem vaaz ediyor! Hem de tefsir ve meal yapıyor! Sanki bugünü tarif eder gibi! Tabii ki adamın hedefi başka! Saf ve temiz, fakat imanın gereği takva, basiret, feraset, izan ve idrak yoksunu Müslümanlar, elbette ki böyle şeytanın dostu ve havarisi bir adama kanıyor ve teslim oluyor! Hani, Müslüman iki defa aynı delikten ısırılmazdı?! Gerisi zaten çok basit! Çorap söküğü gibi arkası gelecektir!  Hani Müslüman Feraset sahibi olurdu! Hani Müslüman’ın ferasetinden sakınılacaktı?!  Ya da;  Onlar dediler ki; Biz iman ettik. De ki: Siz iman etmediniz; velâkin deyiniz ki, biz İslâm’a girdik. Ve henüz iman sizin kalplerinizin içine girmiş değildir ve eğer Allah’a ve Resulüne itaat ederseniz sizin amellerinizden hiçbir şeyi sizin için noksan kılmaz. Şüphe yok ki, Allah Teâlâ gafur ve rahîmdir, buyurmakta olduğu gibi! İçimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden bizi helâk edecek misin?

Geçtiğimiz günlerde, BM Genel kurulunda, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres,  Körfez’de sonuçlarını kaldıramayacağımız endişe verici silahlı bir çatışma olasılığı ile karşı karşıyayız!  Büyük bir kırılmadan korkuyorum ve dünya ikiye bölünüyor! Dünyanın en büyük iki ekonomisi kendi para birimleri, ticari ve finansal kuralları, kendi internetleri, yapay zekâları,  sıfır kazanımlı jeopolitik ve askeri stratejileriyle birbirleriyle rekabet eden iki ayrı dünya yaratıyor, diyor! Neymiş efendim! Neler diyor; BM Genel sekreteri! Dünya ikiye bölünüyormuş! Bu bölünme ile her iki bölümde ki devletler, kendi parası ve kendi finansal kurallarını getiriyormuş! Kendi internetleri ve yapay zekâyı da devreye alıyormuş!  İlim, Bilim ve Teknoloji adına daha neler neler! Aman Allah’ım!..

Şimdi soralım! Seksen milyonluk ve yüzde doksan dokuzunun da Müslüman olduğu bir ülkede, bilmem şu kadar imam, müftü, vaaz, tefsir hocası, kuran kursu, kuran kursu hocası,  imam hatip okulu, ilahiyat fakültesi, ilahiyat profesörleri, öğretim üyeleri ve daha sayamadığım bir o kadar şeyh ve şeyhe tabi insanlar! Peki, bu kadar adam, hacı, hoca ve akademisyen;  Allah, Din, Peygamber, Kitap, Sünnet, Dünya ve diğer Âlem hakkında, neler anlatır bu insanlara! Yoksa, İslam ve Müslümanlığın sadece bir hikayeden ibaret olduğunu mu?! Sonsuz Kudret Sahibi Yüce Yaratıcı,  sonsuz ilmi ile yaratmış olduğu tüm ilim, bilim ve teknolojinin tüm insanlığa faydalı olması için yine kulları ve insanlar tarafından bulunması ve keşfedilmesini murat etmektedir! Peki, bizim hacı, hoca takımı neler anlatıyor?! Hacı, hoca, müftü, imam ve ilahiyat fakültelerimizdeki çok değerli ilahiyat profesörlerine soralım; BM Genel sekreteri nelerden bahsediyor?! Yoksa adam kafayı mı yemiş! Acaba, bizim hacı ve hocalarımız, talebe ve öğrencilerine, sadece  nakli ilimleri anlatacağız derken, AKLİ ilimleri es mi geçiyor?! AKLİ ilimler olmasa da olur canım formatındalar mı?! Peki, AKLİ ilimleri yaratan kimdir?!  Sonsuz Yaratıcı; Güneş kendisine ait yerleşik bir düzene göre yörüngesinde akıp gider. Bu, çok güçlü ve her şeyi bilen Allah’ın takdiridir. Ay için de menziller belirledik; sonunda o, hurma salkımının ağaçta kalan yıllanmış sapı gibi olur.  Ne güneşin aya yetişip çatması uygundur ne de gece gündüzü geçebilir. Her biri bir yörüngede yüzüp gider, buyurmaktadır! Bunlar bilim ve ilim değil midir?! Evrenin her bir zerresinde, rastgele veya dek gele bir düzen var mıdır?! Olabilir mi böyle bir şey?! Mümkün olmadığına göre! Hacı ve hocalarımız; ceplerindeki  son teknoloji telefonları   acaba neden  kullanır?! Veya daha sayamadığımız tüm teknolojik gelişmeleri ve aletleri?! Birisi haram ya da mekruh mu dedi?! Ya da tüm bunlar gâvur icadı canım! F35, S400 ve daha başka teknolojik silah ve aletleri alabilmek için üretici ülke ve firmalara neredeyse yalvarıyoruz! İslam alemi böyle teknolojik ürünleri neden üretemiyor?!  Hz. Peygamber; İlim Çin’de de olsa arayınız, buyurmaktadır!. İlim öğrenmek her Müslüman için farz hükmündedir! TEKNOFEST ve diğer benzeri aktivite ve çalışmaların bu alanda gençlerimizde bir kıvılcım yakacağına ve ülkemiz adına da güzel gelişmeler olacağını ümit ediyorum!

Şimdi yazımızın başına tekrardan dönelim ve sorularımızı yeniden sormaya başlayalım! Neymiş efendim! Bir İsrail ajanı cami de imamlık yapıyor, imamete kendisine tabi olan saf Müslümanları kandırıyor,  bunlar adam öldürüyor ve terörist olarak kullanıyor! Hani meşhur ifade; Soru soran belki beş dakika ‘aptal’ durumuna düşebilir,  fakat soru sormayan ise ömür boyu ‘aptal’ kalır!  Yüce Yaratıcı; Taha suresi,  20. Ayetinde, De ki: Ey Rabbim! İlmimi artır.  Zümer suresi 39. Ayetinde,  De ki: Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Mücadele suresi 39. Ayetinde;  Allah içinizden iman edenlerin ve kendilerine ilim verilenlerin derecelerini yükseltir. Fatır suresi 35. Ayetinde,  Allah’tan kulları içinde ancak ilim sahibi olanlar korkar, buyurmaktadır! Peki, Kuranı Kerimin birçok ayetinde, Sonsuz Kudret Sahibi Yüce Allah; Akledesiniz diye!  Akıl etmez misiniz? Akıl etmiyor musunuz? Akıl edenler için ibretler, dersler vardır! Çok az düşünüyorsunuz gibi uyarı ve ikazlarda neden bulunmaktadır?! Allah’ın insana bahşetmiş ve yüklenmiş; akıl, idrak, izan, feraset ve basiret melekelerimizi de bir başkasına devir etmeyelim! Her birey Allah indinde  kendisi sorumlu değil midir?! Hesaba sadece kendisi çekilmeyecek midir?! Ya da toptan mı hesaba çekileceğiz!  Yüce Allah; İnfitar suresi 82. Ayetinde; O gün, kimsenin kimseye hiçbir fayda sağlamayacağı bir gündür. O gün buyruk, yalnız Allah’ındır, buyurmaktadır!

Yayınlayan

ahmetunver

Ahmet Ünver; İletişim Uzmanı; İletişim, Kurumsal İletişim, Halkla İlişkiler, Reklam, Marka, Marka Yönetimi, Marka İletişimi, Kurumsal İtibar, Kurumsal İtibar Yönetimi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir