İLETİŞİM Kurmak; bir gün herkese ve her KURUMA lazım olacak!

Toplum içinde veya ailede, bir kişi ben iletişim kurmuyorum diyemez! Kişi, İletişim kurmuyorum dediğinde, beden dili ile farkında olmadan iletişim kurmaktadır!

İnsan ve Kurumlar; çevresi ve paydaşları ile iletişim kurmadan varlığını devam ettiremez! Bir yerde Kurumsal bir durumdan söz ediyorsak, paydaşlar ve bağlıları olan insan toplulukları olacaktır.

İnsanın olduğu her yerde İletişim mutlaka olacaktır! İletişimi, bizim medeniyetimiz ve kültürümüz, insan insanın zehrini alır, şeklinde ifade etmektedir!

Bireyin iç huzura ermesi, mutlu ve huzurlu bir topluma erişebilmek için bireyin yakın çevresi ile kurmuş olduğu sağlıklı iletişim çok önemlidir.

Aksi halde, Sonsuz Kudret Sahibi Yüce Allah, insanlığı toplum halinde değil, yalnız başına dağlarda yaşamasını murat ederdi.

Hz. Allah; İnsanlığı, tanışıp bilişsinler diye farklı kavimler halinde yarattık buyuruyor! Tanışıp ve bilişmek, iletişim değil midir? Modern dünyada insanlar, tanışıp bilişmekten kaçmaktadır! Neden acaba?

Kurumlar, üyeleri ve paydaşlarına yönelik olarak kurumdaki gelişmeler, başarı ve başarısızlıklar hakkında iletişim kurmadan haberdar olunamaz! Hem de iletişim kanallarının her gün arttığı günümüzde!

Kurumsal aidiyet kültürünün oluşması ve gelişmesi, sağlıklı iletişim ile ancak sağlanabilir. Kurumsal kültür ve kurumsal felsefe, kurumsal aidiyetin oluşması, gelişmesi ve olgunlaşması, iletişim ile varılabilecek hedeflerdir!

Bir kurum paydaşları ile sağlıklı bir iletişimi yok saydığı veya hafife aldığı durumlarda, dedikodu ortalığı kaplayacaktır. Bir kere zuhur eden dedikodunun önü alınamaz!

Doğa boşluğu da kabul etmeyeceğine göre! Dedikoduyu yönetemediğiniz durumlarda ise sonuçlar daha da kötü olacaktır! Kriz yönetilemez hale gelir ve kurumsal yapıya zarar verebilir!

İletişim kurmuyorum diyen bir kurumsal yapı, dedikodudan başını kaldıramaz! Doğa boşluğu kabul etmeyeceğine göre! Şuyu Vukuundan beter işler işe uğraşmak zorunda kalır! Kurumsal yapı kendi asıl işlerine vakit bulamaz!

İletişim kurmuyorum demek, arabaya binmiyorum ve trafiğe çıkmıyorum, demekten bir farkı var mıdır?! Trafiğe çıkarsınız ve kaza da olabilir! İletişimde kuracaksınız ve iletişim krizleri de olacaktır! Hayat böyle bir şey! Mesele ÇÖZÜM için göstermiş olduğunuz çaba – gayret ve niyetinizdir!

Trafik kazası olduğunda ve yaralılar ve ölenler olduğunda yok mu sayıyorsunuz?! İletişim krizleri de olacak ve çıkıp, açık – şeffaf bir şekilde konuşacaksınız! Bu kadar basit!

Her kurumun dostları ve sevenleri olduğu gibi rakipleri ve düşmanları olacaktır. Doğanın kuralı böyle değil midir? Kurumsal yapılar için farklı kesimlerden kara propaganda ve algı yönetimleri olacaktır!

Rekabet olmadan, gerçek doğruya erişmek nasıl olacaktır? Böyle zamanlarda, kurumsal yönetimin, duruşu ve sağlıklı iletişim kanallarından gelen bilgiler doğruyu görmesini kolaylaştıracaktır!

Hiçbir şey tek olarak yaratılmamıştır. Zıddı olmayan hiçbir şey var ve kaim olamayacağına göre! Her şey zıddı ile ancak görünür ve bilinebilir!

Kurumsal yapı, kurum kültürü doğrultusunda iletişimi kendisi veya doğrudan kurum tarafından atanmış bir sözcüsü yapmadığı takdirde, kurumsal sözcü olduğunu ve olabileceğini vehmeden ve sorunlu tipler, doğrudan kendilerini sözcü olarak atayabilir! Böyle bir durumda Kurum zarar görmeye devam edecektir!

Kalabalık paydaşı olan bir Kurumsal yapı, konuşmuyorum, paydaş ve rakiplerim ile iletişim kurmuyorum demek gibi bir lüksü kesinlikle olamaz! Çıkıp konuşmalı, açık ve şeffaf bir şekilde iletişim kurmalıdır!

Binlerle ifade edeceğimiz çalışanı ve paydaşı olan bir kurumsal yapıdaki iletişim biriminin yöneticiliğine alanında eğitimi ve uzmanlığı olmayan kişileri getirirseniz öncelikle bilime ve kurumsal yapıya, saygısızlık etmiş olursunuz!

Bilime ve özellikle de araştırma ve geliştirmeye önem vermesi gereken eğitim kurumları, bilim ve uzmanlığa saygı duymadığı takdirde, toplumun diğer kesimleri neden ve nasıl saygı duyacaktır?

On bin saat kuramı gereğince, on bin defa videodan kalp veya beyin ameliyatı izlediğini söyleyen bir kişi, artık uzman oldum ve mezkur ameliyatları yapabilirim, derse ne yapacaksınız?!

Nasıl ki ayağınız kırıldığı veya çıktığında, mahallenizdeki kırık veya çıkık işlerinden anlayan bir amcaya gitmiyorsak! İletişim de eğitim ve uzmanlık isteyen bir meslek dalıdır!

Bilime ve uzmanlığa, bilim merkezi olan kurumsal yapılar, saygı göstermez ve toplumu inandıramaz olursa, toplum ve başkaları neden saygı göstersin ki?!

Yayınlayan

ahmetunver

Ahmet Ünver; İletişim Uzmanı; İletişim, Kurumsal İletişim, Halkla İlişkiler, Reklam, Marka, Marka Yönetimi, Marka İletişimi, Kurumsal İtibar, Kurumsal İtibar Yönetimi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir