Dezenformasyon veya Kara Propaganda!

Propaganda; bir fikir veya harekete taraftar kazandırmak amacı ile düzenlenen programların bütünü!

Propaganda; kişi veya grupların fikir, tutum ya da davranışlarını etkileme amacına yönelik tek yönlü haberleşme, olarak tanımlanır.

Propaganda; açık veya gizli olabilir. Belli bir amacı gerçekleştirmek için, hedef kitlede davranış değişikliği yaratma faaliyetlerin tümü.

Propagandanın amacı, propagandayı yapana doğrudan veya dolaylı fayda sağlamaktır. Karşı tarafı, ekonomik ve politik yalnızlığa itmek amaçlanır.

Bir savaşta; zafer, düşmanın yenilgiyi kabulüne bağlıdır. Düşmanın moral gücünün çökmesi, ancak psikolojik savaş yöntemi, propaganda veya dezenformasyon ile mümkündür.

Kara Propaganda, Dezenformasyon türleri arasında en kapalı olanıdır! Kaynak belli değildir ve kendini gizlemeyi amaç edinmektedir.

Yalan haber, iftira, çarpıtma, hile, entrika ve benzeri ahlak dışı uygulamalara başvurulur! Dijital dünyada, sosyal medya araçlarında ki TROL orduları gibi!

Kara propaganda veya dezenformasyon; sosyal ve ekonomik dayanışmayı yıkmak; İnsanları şüpheli, kaygılı, mutsuz, gelecekten ümitsiz ve zihni karışıklık içerisinde tutmak hedeftir!

Psikolojik Harb, savaşın kazanılması veya kaybedilmesinde, savaştan sonra da üstünlüğün devam etmesi veya sorunların çözülmesinde insanların ruh haline etki ederek sonuç almaktır.
Bir toplumun ruhu, beyni, ümidi, mücadele ve savaşma azmi etki altına alınmaya çalışılır!

Belirli bir amaca yönelik, uzun vadeli plan ve stratejilerle yapılan psikolojik savaş hem sıcak hem de soğuk savaş dönemlerinin en çok başvurulan mücadele yöntemlerinden biri olmuştur.

Dezenformasyon ile hedef ülke veya toplumda, iyi olan şeyler gözden düşürülür!
Hedef ülke veya toplumda, devlet başkanı veya kanaat önderleri, küçük göstererek şöhretlerine gölge düşürülür ve zamanı geldiğinde de, kendi halkının onları hor görmesini sağlanır.
Hedef ülke veya toplumun gelenek ve görenekleri gülünç hale getirilir!

Son dönemde, yeni dünya düzeninin merkez ve denge ülkesi, Türk Devleti ve Türk Silahlı Kuvvetleri hakkında; dünya kanuoyunda ve özellikle de, sosyal medya üzerinden, içeride ve dışarıda ki yapılan tezviratlara neler demeli?

Peki, içerideki işbirlikçiler maharetiyle, yalan – dolan, iftira ve tezvirat dolu haberlerin köpürtülmesine ya da dezenformasyona neler demeli?

Türk Devleti ve Türk Milletinin temsil ettiği kutsal değerlere; küresel ve emperyalist güçler ve işbirlikçileri tarafından yapılan insanlık ve ahlak dışı saldırılar, kara propaganda – dezenformasyon ve psikolojik harb teknikleri zaviyesinden aşinalık göstermektedir! Uyanık ve dikkatli olmak gerekir!

Aksi halde, başkalarının kendi çıkarları çerçevesinde, Türk Devleti ve Türk Milleti hakkında yapmış oldukları sinsi ve kirli planların ya da dezenformasyonların bir parçası veya oyuncağı olabiliriz!

Dün, konvansiyonel medyada, masa başı asparagas haberler ile devletin bekası ve milletin birlğine kast edenler, bugün de, dijital medya üzerinden dezenformasyon haberler ile hem algı operasyonları ve hem de mileltin barış ve huzuruna kasıt etmektedir! Aman dikkat!

TBMM’de dezenformasyon yasasının kabul edilmesine mezkur çerçeveden okumak, devletin bekası ve milletin birliği, toplumsal barış ve huzur adına çok mühimdir!
Aksi halde, YALAN HABER ve Dezenformasyon peşinde, yanlış yerde konum alabiliriz!

2023 Genel Seçimleri ve AK Parti KONYA Millet Vekili ADAY Adayları!

2023 yılı 14 Mayıs tarihinde, Cumhurbaşkanı veya TBMM tarafından erken bir tarihe alınması ile ülkemizde yapılacak, Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili genel seçimlerine yönelik, ulusal ve yerel çerçevede, kulisler hareketlenmeye başlamıştır.

Daha erken, der gibisiniz! Bir gazeteci olarak; ön alma zaviyesinden, DERİN KULİS veya DEDİKODULARI kamuoyu ile paylaşmak isterim.

Siyaset ve seçim, her ne kadar hareketlenmeye başlamış olsa da, iktidar partisine, eskisi kadar bir ADAY ADAYI teveccühünün olamayacağı, kulislerde konuşulmaktadır. Neden acaba?

Seçimler, mevsim ve diğer şartlardan kaynaklı, erken bir tarihe alınacak olması, kulisleri daha da hareketli bir hal almasına ve kaynama noktasına getirmiştir.

Gönlünde siyaset aslanı yatmakta olan tüm kişiler hazırlıklarını yapmaya; Konya ve benzeri tüm şehirlerin DERİN KULİSLERİNDE siyasete girmek isteyen yeni isimler ve sürpriz yeni yüzler görünmeye başladığını da, ifade etmeden geçmeyelim.

Peki, siyasette görmekte olduğumuz, yerel aktörler aynı şekilde devam edecek midir? Özellikle, 2002 tarihinden günümüze iktidarda olan AK Partideki siyasi aktörler ile siyaset yolculuğu aynı şekilde devam edecek midir? Hiç sanmıyorum!

Kim veya kimler bu yolculukta, siyaset gemisinden inecektir? İnsanoğlu, tabii ki siyaseten itibar gördüğü bir konum ve durumu terk etmek istemeyecektir! Yeni yüzler, başkaca atraksiyon ve girişimlere, başladığını da vurgulamak isterim.

Siyaset ve başkaca dinamiklerden kaynaklı, siyaset arenasında; eskimeye başlayan yüzleri, son defa görebiliriz. Ne demek istiyorsun, dediğinizi de duyar gibiyim!

Öncelikle ve özellikle, Konya Büyük Şehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, yeni dönemde, başkan olarak devam edemeyeceği yönünde, şehre ayar verdiğini zanneden ve siyasetin derin kulislerinde, dedikodular kulağımıza, gelmektedir!

Uğur İbrahim Altay başkan, on dört yıllık belediye başkanlığı tecrübeleri ışığında, Çevre – Şehircilik ve İklim Bakanlığı veya AK Parti genel merkezinde, genel bakan yardımcılığı gibi bir konumda, değerlendirilebileceği konuşulmaktadır!

Konya Büyük Şehir Belediye başkanlığı için derin ağabeyler tarafından merkez ilçe belediye başkanlarından birinin hazırlanmakta olduğu!

Bir basın ve medya kuruluşu tarafından, bir STK başkanının merkez ilçe belediye başkanlığına hazırlandığı!

Aynı merkez ilçe belediye başkanlığı için halen büyükşehir belediye başkan vekili olan bir ismin, derin ağabeyler tarafından hazırlanmakta olduğu!

Uğur İbrahim Altay başkan hakkında ki; dedikodu ve derin ağabeyler tarafından kulislerde konuşturulanlara katılmadığımı, ifade etmek isterim!

AK Parti Konya Milletvekili listeleri, daha fazla kaotik ve karışık! Birileri, kulis bilgilerini kaleme aldığımızdan veya derin dedikodularından kaynaklı, bizlere kızacak veya sitem edecek!

Çevre – Şehircilik ve İklim Bakamı, Konyalı Murat Kurum, AK Parti Konya listesinden birinci sırada olabileceği, ifade edilmektedir!

AK Parti genel başkan yardımcısı ve Konya Millet vekili, Leyla Şahin Usta hanım efendinin İstanbul’a kaydırılabileceği veya artık YETER denilebileceği, siyasetin derin ağabeyleri ve dinamikleri tarafından, ifade edilmektedir!

AK Parti Konya Milletvekili sıralamasında; 2 ve 3. sıra için Selman Özboyacı ve Orhan Erdem, konuşulmaktadır!

AK Parti Konya Millet vekili sıralamasında; 4 – 5. ve 6. sıra için de; Ahmet Sorgun, Tahir Akyürek, Refik Tuzcuoğlu ve Ziya Altunyaldız; SİYASET DERİN kulislerinde ki AĞABEYLER, ifade etmektedir!

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve Cumhurbaşkanlığı İdari Mali İşler Başkanı Metin Kıratlı ve bürokraside ki diğer Konyalı isimler ne olacak, dediğinizi duyar gibiyim! Derin ağabeyler kulislerde, Konya listelerine, bu kadar bir isme yer vermektedir! Başkalarına ŞANS ve FIRSAT vermiyor!

Başka başkaca isimler yok mu, dediğinizi de, duyar gibiyim! Bir önceki seçimde Konya’da, ON Milletvekili çıkaran AK Parti, burada mı kalacak, der gibisiniz! Bir gazeteci olarak gözlem ve derin kulis bilgilerini kaleme alıyorum!

Şehrin derin kulislerinde, şehre AYAR veren derin ağabeyler, buradan sonraki liste ve adaylar için RİSK olacağını düşünmektedir!

Şehrimizde, milletvekili aday adayı ve aday olarak listeye girecek isimlere, şimdiden hayırlı olmasını dilerim!

AK Parti Konya kurucu İl Başkanı, iki dönem Milletvekili olarak hizmeti bulunan ve 2017 yılından günümüze Konya İl Başkanlığı görevini deruhte eden, Hasan Angı ağabeyin de, Ankara’da etkili ve yetkili bir konumda, değerlendirilebileceği konuşulmaktadır!

AK Parti Konya İl Başkanlığını, derleyip – toparlayacak bir başka AĞABEY ismi konuşulmaktadır!

AK Parti il başkan yardımcılarından, il başkanı olarak her hangi bir isim; siyasi tecrübe eksikliği, işlerinin yoğunluğu veya başkaca sebeplerden kaynaklı, düşünülmediği, ifade edilmektedir!

Hasan Angı başkan, dünyalık; mal mülk ve makam mevki olarak, unu elemiş ve eleğini de asmış, bir konum ve durumdadır!

Hasan Angı başkan; ülkeye hizmet noktasında, Konya veya Ankara olmak üzere; Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı, Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapılacak bir görevlendirme için de, her daim hazır ve nazır olduğu, ifade edilmektedir!

Hak şerleri hayır eyler! Zan etme ki gayr eyler! Arif anı seyir eyler!
Mevla Görelim neyler! Neylerse GÜZEL eyler..
Bir işi murat etme! Olduysa inad etme! Haktandır o ret etme!
Mevlâ görelim neyler! Neylerse güzel eyler…
Deme şu niçin şöyle! Yerincedir ol öyle! Bak sonuna sabır eyle!
Mevlâ görelim neyler! Neylerse güzel eyler…
Vallahi güzel etmiş, Billâhi güzel etmiş, Tallahi güzel etmiş!
Allah görelim netmiş, Netmişse güzel etmiş…

Türkler; 2023 Seçimlerinde, Oylarını kullanana kadar, BATI GERGİN, Kalacak!

Küresel ve emperyalist güçlerin gündeminde, 2023 yılında, Türkiye’de yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve Millet vekili genel seçimleri, bulunmaktadır! Neden acaba?


Yakmak, yıkmak ve öldürmek üzerine kurdukları YAĞMA ve SÖMÜRGE düzeninin sonu geldiği için olabilir mi? Yeni Denge ve Sistemde, bazı ülkeler tamamen saf dışı kalacaktır!

Dünya; Rusya ve Ukrayna savaşı ile, ikinci Dünya savaşı akabinde olduğu gibi yeni bir DENGE ve SİSTEM yörüngesinde ilerlemektedir! Dengenin SIKLET MERKEZİ de, Türkiye’dir!

Dünyanın vicdanı konumundaki TÜRKLER olmadan, Çok Kutuplu bir dünya Sistemi ve DENGESİ kurulamayacaktır!

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kuruluşunun yüzüncü yılı ve 2023 yılında ülkemizde yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimleri; yirmi dört milyon kilometrekarelik gönül coğrafyası ve Avrupa için hem kader ve hem de var olmak seçimi, diyebiliriz! Ne alaka dediğinizi duyar gibiyim!

ABD eski başkanı Bill Clinton; Osmanlı İmparatorluğunun dağılması ve yeni Türkiye’nin yükselmesiyle, bu yüz yılın tüm tarihini şekillendirdiğini!

20. Yüz yılı anlamak için Türkiye’nin tarihi bir anahtardır! Ancak ben inanıyorum ki; Türkiye’nin geleceği, önümüzde ki bin yılın ilk yüz yılın şekillenmesinde son derece önemli bir rol oynayacağını!

Anadolu, kıtalar arasında bir köprüdür! Boğazın en yakın noktasında, bir kilometreden kısa bir mesafe Avrupa ile Asya’yı ayırdığını!

Türkiye’nin Doğu ile Batı’yı birleştirebilmesindeki başarısı, bu coğrafyayı göz önüne alınca, daha da önem kazanmakta olduğunu!

Önümüzde imtihan edilmemiş yeni bir yüz yıl bulunmaktadır! Bu büyük bir fırsattır! Türkiye ilham kaynağı olabilir, diyor!

Adama sorarlar! Peki, neden? Neden acaba? Türkleri çok sevdiği için mi? Yoksa başkaca, kirli bir hesap ve sinsi bir plan mı vardır? Başkaca ne olabilir ki?

Neymiş Efendim! Kendi geleceğini planlamayanlar, başkalarının planının parçası olur! Türkiye, Kadim Türk Devlet Aklı nezaretinde; 2023 – 2053 ve 2071 hedefleri ve BEKASI doğrultusunda, stratejik ve taktik planları vardır!

Bloomberg yazarı Bobby Ghosh, Türkiye’de yapılacak seçimler, 2023’te dünyada yapılacak en önemli seçim olduğunu! Rusya ve ABD başta olmak üzere, birçok devlet, seçimin sonucundan etkileneceğini! Türkler oylarını kullanana kadar, Batılı liderler diken üstünde olacağını, iddia ediyor!

Peki, neden? Neden acaba? Altı üstü bir oy veya bir seçim deyip geçebilir miyiz?!

Türkiye’de yaşayan ve kullanacakları bir oy ile hem kendi ülkesi, hem Afrika, hem Asya ve hem de Avrupa’nın kaderini değiştirecek derecedeki bir seçim olduğunu, 85 milyon farkında mıdır? Hiç sanmıyorum!

Yoksa 2023 seçimlerine; senin parti – benim parti ve senin lider ve benim lider veya senin aday ve benim aday, çerçevesindeki kahve dedikodularına devam mı edeceğiz?

Bugün her şeyden ve hepsinden geçmenin tam vaktidir! Tekrarı olmayacaktır! Yarın çok geç olabilir! Aksi halde, bir yüz yılı daha heba ederiz! Bir yüz yılı daha kaybederiz!

Bloomberg yazarı; 2023 yılında Türkiye’de yapılacak olan seçimlerin sonucu; Washington ve Moskova’nın yanı sıra; Avrupa, Orta Doğu, Orta Asya ve Afrika’daki başkentlerde, jeopolitik ve ekonomik hesapları da şekillendireceğini, vurguluyor! Neden acaba?

Kraliyet Birleşik Hizmetler Savunma ve Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü’nde araştırmacı Ziya Meral; Türkiye’de olanlar sadece Türkiye’de kalmaz! Türkiye bir orta güç olabilir fakat büyük güçlerin Türkiye’deki seçimlerde payı var, diyor!

Yani, ne demek istiyor olabilir ki?! Neymiş efendim! Büyük Güçlerin Türkiye’deki seçimlerde PAYI varmış! Payı var derken, ne demek istiyor olabilir ki?

Her daim yazar ve çizerim! Türkiye’de; küresel EKOL kavgaları ve küresel EKOL temsilcilerinin iktidar kaosu, hiçbir zaman bitmez! Vatandaş bunları, ne görebilir ve ne anlayabilir!

Neymiş efendim! Türkiye, Türklere bırakılamayacak kadar; değerli – önemli ve büyük bir ülkedir! Peki, Türkiye’yi, Türkler yönetmeyecek de, kim veya kimler yönetecektir?!

Dünyanın önemli rating (kredi derecelendirme) kuruluşundan biri Fitch, 2023 Türkiye seçimleri ve seçim sonuçlarına bağlı olarak; Türkiye’nin Görünümüne Yönelik Yükselen Riskler, başlıklı bir rapor hazırlamış!

Fitch’in araştırma birimi, Fitch Solutions tarafından hazırlanan analizde, Türkiye’deki 2023 seçimlerine yönelik, ÜÇ senaryo, yer almaktadır!

1 -) Gerçekleşme ihtimali yüzde 55 ilk ve temel senaryoda, Erdoğan yeniden seçiliyor! Ancak Cumhur İttifakı, Meclis çoğunluğunu kaybediyor!

2023 milletvekili seçim sonucunun Haziran 2015’teki seçimlere benzeyeceğini ve AK Partinin Meclis çoğunluğunu kaybedeceğini!

2 -) Yüzde 22.5 ihtimal verilen ikinci senaryoda; hem Erdoğan seçiliyor, hem de Cumhur İttifakı Meclis çoğunluğunu koruyor!

3 -) Yine yüzde 22.5 ihtimal verilen senaryoda; hem cumhurbaşkanlığını hem de Meclis çoğunluğunu Millet İttifakı kazanıyor!

Erdoğan, böyle bir sonucu zor kabul edeceğinden geçiş süreci muhtemelen çalkantılı olacağını! Sorunsuz bir devir teslim gerçekleşmesi için Türkiye’nin ABD’li ve Avrupalı ​​müttefiklerinden Erdoğan’a yönelik baskı olabileceğini; iddia etmekte, öngörü ya da kehanetlerde bulunmaktadır! Neden acaba?

Ya da kontrol ve denetimlerinden tamamen çıkan Türk Devletine karşı, küresel ve işbirlikçi ekol temsilcilerine, içeride bir KAOS çıkarmak yönünde, uyarılarda mı bulunmaktadır?

Türkiye’de; İktidar veya hükümet yönetim sisteminde Küresel işbirlikçi Ekol temsilciler devri kapanmıştır! Horasan geleneğinden gelen TÜRK bir lider önderliğindeki RESTORASYON ile Kalkınma ve Şahlanma dönemi başlayacaktır!

Küresel ve emperyalist güçler ve içerideki işbirlikçi ekol temsilcileri, eskiden olduğu gibi her alanda cirit atamamaktadır! Kavganın çıktığı yer de burasıdır!

Cumhurbaşkanlığı hükümet yönetim sistemi ve Türk Devletleri Teşkilatının kurulması akabinde; iktidar veya hükümette, hangi siyasi parti veya lider gelirse gelsin, DEVLETİN Kadim PLANLARI – YATIRIMLARI ve ATILIM projelerinden bir milim geri dönülemez! Hükümet veya iktidarda, kim ya da kimlerin olduğunun bir anlamı olmayacaktır! Birileri anlamak istemese de!

Kadim Türk Devlet Aklı; devletin genel ve değişmeyen ruhu ve özüne sahip, zaman ve mekân bakımından evrensel bir doktrindir!

Kadim Türk Devlet Aklı; devletin bekası, devletin varlığı ve devletin gücünü korumaya yönelik yapılması gerekenler ve bunun araçlarının bilgisine ilişkindir!

Kadim Türk Devlet Aklı; bir zihniyet, bir yaklaşım ve bir ruh olarak, devletin tarihsel kökeni kadar kadimdir!

Tarihi bir veya iki asır olan devletlerde Devlet Aklı olacak fakat beş bin yıllık Türk Devletinde, Devlet Aklı olmayacak, öyle mi? Türk Devleti, bir çadır devleti olmadığına göre!

Türk; adalet dağıtan, hakkaniyet ve hakikat temsilcisi, mazlum halkların da hamisi demektir! Türk, zulüm yapmaz! Türk, ihya ve inşa demektir! Türk, sömürgecilik yapmaz! Türk, yakıp – yıkmaz! Türk; adalet, hakkaniyet, barış ve huzur demektir!

Türkler olmadan, yeni bir dünya düzeni ve sistematiği çerçevesinde, Dünya’da; BARIŞ ve HUZUR temin edilemez!

Beş bin yıllık kadim devlet ve medeniyet tarihi – kültürü ve yirmi dört milyon kilometrekarelik gönül bağları, jeo-politik ve jeo-sratejik konumda ki bir ülkede, yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Millet vekili seçimleri tabii ki çok önemlidir! Tüm küresel işbirlikçi EKOL temsilcileri sahaya inmiştir! Ne yapsalar boş!

Kadim Türk Devlet Aklı; 2023 – 2053 ve 2071 hedefleri doğrultusunda, her duruma hakim bir konumdadır! Küresel işbirlikçi EKOL temsilcilerine mahal verilmeyecektir!

İki Ara – Bir Derede Ülke; AFGANİSTAN!

Afganistan eski Cumhurbaşkanı Hamid Karzai; Afganistan’da kızların eğitiminin askıya alınması, Taliban’ın kucaklayıcı bir yönetim kuramaması, ABD yönetimi ile ilişkiler, eski Kabil yönetiminin çöküşü ve ABD’nin bundaki rolü gibi konular başta olmak üzere, ülkesindeki son durumunu değerlendirmiş!


Taliban; kendisi ve ülkenin iyiliği için, büyük bir Afgan diyaloğu başlatarak, Afganlıların kendi aralarında konuşacağı ve bir şeyler üzerinde anlaşarak ilerleyeceği bir kapsayıcılık sürecini başlatmasının önemli olduğunu!

Taliban, prensipte kapsayıcılık konusuna mutabık olduğunu, ancak henüz bunu yapabilecek aşamaya ulaşmadığını! Bu konudaki son görüşmemi geçen hafta çok üst düzey bir Taliban lideriyle yaptığını! Çok yakın bir zamanda arzu edilen düzeye ulaşabileceklerini söylemeyeceğini! Bunun için çok erken olduğunu!

Taliban; Afgan halkının iradesinin temsil edildiği, meşru ve halk tarafından desteklenen bir hükümet kurması gerektiğini! Afgan halkı kendilerini, bu ülkenin sahipleri olarak bulmadıkça, ülke, hükümet tarafından temsil edilmedikçe, mezkur sorunların hiçbirinin düzelmeyeceğini!

Afganistan, Rusya ile ABD veya ABD ile Çin arasında yeni bir oyun sahnesi olmamalı! Afganistan’ın uluslararası koalisyonun desteği ile istikrara kavuşturulması gerektiğini! Afganistan’ın ABD, Rusya ve Çin arasındaki rekabette merkez olmasını istemediklerini!

19. yüzyılda İngiltere ile Çarlık Rusya’sı arasında başımıza gelen de buydu! 20. yüzyılda Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birliği arasında başımıza gelenin de, bu olduğunu!


ABD’nin Afganistan’da menfaatlerinin olmasını anlayışla karşıladıklarını ancak bunun Afganistan halkına yıkım ve acı getirmemesi gerektiğini! Afganistan’daki savaş, bizim savaşımız değildi ve o savaşa karşı olduğunu!

Afgan köylerine ve evlerine karşı verilen savaşta, ABD’nin ortağı olmadığını! Buna karşı durduğunu! Terörü yenmek adına verilen bu savaşın aslında Afgan halkına karşı bir savaş olduğunu anladığım andan itibaren değiştiğini!

ABD’nin terör yuvalarının Pakistan’da olduğunu bildiğini ve bunu kendilerine defalarca söylediğini! Amerikan ordusunun yine de Afganistan köylerini bombaladığını! ABD’nin, bölgenin gerçeklerinden uzak hareket ettiğini!

Afganistan eski Cumhurbaşkanı Eşref Gani’nin ülkeden kaçışının çöküşü getirdiğini! Şayet Gani kaçmasaydı, ülkede durumun farklı olabileceğini!

Afganistan’da yolsuzluk olduğunu ve bunda kendi payına düşen sorumluluğu kabul ettiğini! Ancak yüz milyonlarca dolarlık büyük sözleşmeler, büyük yolsuzluklar açıkça Amerika Birleşik Devletlerinin meselesi olduğunu! Bu yolsuzluklarda, büyük ölçüde, ABD ve uluslararası ortakların sorumlu olduğunu!

ABD Başkanı Joe Biden yönetimi; Afgan merkez bankası rezervlerinin yarısının 11 Eylül kurbanlarına tazminat olarak verilmesi ihtimali için ayrıldığı yönündeki karara şiddetle karşı olduğunu!

Afgan halkı olarak, 11 Eylül saldırısı kurbanlarının acısını hissettiklerini! Terörün en büyük kurbanları olarak, bizler, 11 Eylül’deki o büyük trajediye kurban giden Amerikalıların yakınlarının acılarını derinden paylaştıklarını! İkimiz de aynı gaddarlık ve aynı zulmü yaşadıklarını! Şimdi bunun en büyük kurbanından ve en fakir kurbanından para alıp diğer kurbana vermek, ahlaki açıdan yanlış olduğunu!

Amerikan halkı ve ABD hükümeti ile güçlü ilişkiler istediklerini! Tabii ki bu ilişkilerin Afgan halkına da fayda sağlaması gerektiğini, detaylı bir şekilde ifade buyurmuş! Peki, neden?

Bir gazeteci olarak, bu işi anlayamadım ve çözümleyemedim! Devlet Başkanlığı koltuğunda otururken, bu kadar ileri görüşlü olduğunu ve öngörülerini neden sıralamazlar? Ülkesinin bütünlüğü ve milletin birliği için neden mücadele vermezler?

Peki, adama sorarlar! Devlet Başkanı olduğu dönem ve sonrasında, ifade buyurduğu ve kamuoyuna yansımayan başkaca sorunlar ve çözümü, Afgan halkının barış ve huzur içinde yaşaması adına; neler yaptığını, Afgan halkı ve dünya kamuoyuna, açık ve şeffaf bir şekilde açıklaması gerektiğini, buradan hatırlatmakta fayda olduğunu, düşünüyorum!

Neymiş Efendim! Afganistan; 19. yüz yüzyılda, Çarlık Rusya ve İngiltere, son dönemde de; ABD ve Rusya, Rusya ve Çin, ABD ve Çin arasında ki rekabet ve kavganın, meydan muharebesi konumundaymış!

Afganistan’da; Güçlü bir Devlet yönetimi kurulamadığı ve içeride, halk; birlik ve beraberlik halinde olamadığından kaynaklı, işbirlikçiler maharetiyle, ülke kaos ve savaşlardan başını kaldıramamaktadır!

Ülkenin kaos ve iç savaş durumunda olması, doğal olarak, küresel ve emperyalist güçlerin meydan muharebesi konumuna dönmektedir!

Küresel güçler ve emperyalist ülkeler, kaotik bir duruma düşmesi için bekleştikleri, başkaca ülke yönetimleri ve halklarına, ibret olması dileklerimle!

Peki, Afganistan; küresel ve emperyalist güçler tarafından neden kendi haline bırakılmıyor? Dışarıdan ve içeriden, kimler bu işe çanak tutuytor?

Küresel ve emperyalist güçler; Afganistan ve benzeri ülkeler ve vatandaşlarından, neler talep etmektedir? Başka hangi ülkeler bu duruma düşürülmek için çaba sarf ediliyor?


Basın İlan Kurumu, İnternet Haber Siteleri, Yönetmelik -2-

Bir önceki köşe yazımızda, internet haber siteleri hakkında, Basın İlan Kurumu tarafından hazırlanan taslak yönetmelik hakkında, zorunlu olması ihtimal dahilinde ki şartları kaleme almıştık!


Yasanın yürürlüğe girmesi akabinde, internet haber sitesi olarak devam etmek isteyen kurumlar, 18 Ocak 2023 tarihine kadar, bulundukları illerde ki; Basın Savcılıklarına, gerekli evrakları teslim etmek zorunda olduğu!

Basın İlan Kurumunun hazırlamış olduğu taslak metin, 13 Ocak 2023 tarihinde ki Basın İlan Kurumu Genel Kurulda onaylanması durumunda, 18 Ekim 2022 tarihinde resmi gazetede yayımlanan yasa, 1 Nisan 2023 tarihi itibari ile tamamen yürürlüğe gireceği!

Taslak metinde ki zoraki ve zorlama şartların, Anadolu’da yayın yapan internet haber siteleri zaviyesinden uygulama zorluğu karşımıza çıkmaktadır!

Taslak metindeki zoraki ve zorlama şartların, fildişi kulelerde, birilerinin suflesi ile hazırlandığına şahit olmaktayız!

Konya ili 3. kategoride yer aldığı ve internet haber siteleri için taslak metinde ki şartlara, bakalım!

İnternet haber sitesi için SEKİZ çalışan zorunluluğu! Günlük ELLİ haber yayınlama zorunluluğu! Günlük YİRMİ bin ziyaretçi ve ALTMIŞ bin görüntülenme şartı!

Peki, şimdi soralım! Basılı medya için 5+1 olan çalışan şartı, Konya gibi iller için internet haber sitelerinde neden SEKİZ olarak uygulanmak istenmektedir! Hedef nedir?

Basılı medya sektöründe olduğu gibi çalışan ve diğerlerinde, kademeli şartlar getirilebilir!

Basılı medya sektöründe; eş – dost – sevgili – reklam veren sevgilisi – eşini dostunu basın kadrolu çalışan olarak gösteren bir sektör, internet haber sitelerinde neler yapmaz?

Basılı medya sektöründe, BİK gelirlerini, daha fazla alabilmek için gazeteye dahi uğramayan ve ne iş yaptıkları da belli olmayan, fazladan gösterilen şişkin kadrolar, bir şekilde, internet haber sitelerine kaydırılacak mıdır?

Basılı medya sektöründe ki; KADRO, GAZETE BASKI ADEDİ, GAZETE BAYİİ SATIŞ ve GAZETE ABONE sayılarının hangisi yönetmelik şartlarına uymaktadır?

Basın İlan Kurumu, başkanlık ve taşra teşkilatları bu konuda neler yapabilecektir? Neyi ve neleri, nasıl denetleyebilecektir? Yoksa, görmedim – duymadım ve bilmiyorum parodisi oynanmaya devam mı edilecektir?!

Bu yönetmelik ve taşrada ki uygulamasında; İletişim Fakültesi yeni mezunlarının sektörde istihdam etmek gibi bir kaygı görülmemektedir!

Sektör, ahbap – çavuş ilişkileri çerçevesinde konvansiyonel medyada olduğu gibi yürümeye devam edecek midir!

Konvansiyonel medya sektörünü, ayak oyunları ve hile ile bitirenler, şimdi de internet medya sektörünün ölü doğması için her yolu denemekte ve her şeyi yapmaktadır! Devletin kurumları da buna aracılık mı yapmaktadır?! Neden acaba?

Yıllardır yazar çizerim! İletişim Meslek kanunu çıkmadığından kaynaklı; YETMİŞ kadar, İletişim fakültesinden yılda ortalama YEDİ BİN İletişim fakültesi mezunu genç, basın – medya sektöründe istihdam edilememektedir! Neden acaba?

İnternet medya yasası, İletişim Fakültesi mezunu genç işsizler için bir fırsat olduğunu düşünüyorum! Her ilde, ortalama ON internet haber sitesi ve kademeli olarak 3 – 5 – 8 çalışan zorunluluğu dediğimizde, karşımıza büyük bir tablo çıkmaktadır!

Bu vebalin altından kimse kalkamaz! Bu Vebal kişiyi YAKAR! İletişim Fakültesi mezunu genç işsizler ordusu, ailelerinin eline bakmaktadır! Yapmayın!

Birilerinin paşa keyfi için böyle bir duruma mahal verilmemelidir! İletişim Fakültesi mezunu gençler, iletişim meslek kanunu olmadığından kaynaklı, devlet memuru olabilmek için ter dökmektedir!

Devletin kurumları, birilerine kağıt üzerinde oynadıkları kural ve şartlardan dolayı, PARA aktarma merkezi değildir! Beyler! Bunun da bir VEBALİ vardır! Yapan ve göz yumanların da!

Yerel çerçevede; BİK; Basılı medya sektöründe hangi yönetmelik şartlarını uygulamaktadır! Yönetmelikte ki şartların bir tanesi uygulanmaya kalksa, sektörde bir veya iki BASILI gazete veya dergi kalacaktır!

Böyle bir realite karşımızda dururken, internet haber siteleri için olmayacak duaya amin demenin akla ve mantığa sığar bir tarafı yoktur!

Neymiş efendim! İnternet haber sitelerinin resmi ilan yayımlayabilmeleri için bekleme süresinin 24 ay olarak öngörülmüş!

Basılı medya sektöründeki internet haber siteleri, yeni şartlar dikkate alınmadan sisteme dahil edileceğine göre!

Mezkur internet haber sitelerinin günlük tıklanma oranı 300 – 500 adet arasında olduğunu! Yıllık tıklanma oranlarının da 100 binler seviyesinde olduğunu, hatırlatmak isterim! Peki, bu nasıl olacak? Adalet bunun neresinde!

Bir internet haber sitesi; birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü veya beşinci kategoriler için belirlenmiş asgari kadro ve günlük asgari içerik sayılarının 2 katına, günlük asgari tekil ziyaretçi sayısının 6 katına ulaşırsa, bekleme süresi 6 ay olarak uygulanacakmış!

Bahse konu beyler; yoldan geçeni gazeteci diye kadroya alır ve kadro doğal olarak iki katı da olur, üç katıda! İnternet ayak oyunları ile ziyaretçi sayılarında neler neler yaparlar! Basın İlan kurumu çalışanları, buradaki, ayak oyunları ne görebilir ne de denetleyebilir!

Yönetmelik daha yayınlanmadan yarışı kaybeden internet haber siteleri, böyle bir yarışa nasıl katılabilecektir! Özellikle yerel medya sektöründeki sorunlardan kaynaklı, sektör dışına itilen mesleğine aşık gazeteciler, neler yapacaktır!

Bu yasa, mesleğine aşık alaylı emekli gazeteciler ve İletişim Fakültesi mezunu gençler için bir umuttur! Bu umudu birileri, YÖNETMELİK maharetiyle öldürmeye çalışmaktadır! Neden acaba?

Sektör, birilerinin babalarının malı olduğu için olabilir mi? Sektör, birilerine babalarından miras kaldığı için olabilir mi? Ya da kontrol ve denetimlerinden çıkmaması için her şeyi mi yapıyorlar? Neden olmasın!

Yıllar önce, gazetecilik aşkı ve haber kaygısı ile bir internet haber sitesi kuran memleket sevdalısı emektar gazeteciler, böyle bir yönetmelik ile sistemden tamamen dışlanacak ve sektöre küsecektir! Buna kimsenin hakkı yoktur!

Sektör birilerinin babalarının MALI veya ÇİFTLİĞİ asla değildir! Devletin kurumları da bu duruma ARACILIK yerleri asla değildir!

Beyler! Sular yükselince, balıklar karıncaları yer! Sular çekilince de, karıncalar balıkları yer! Kimse, bugünkü üstünlüğüne ve gücüne güvenmemelidir! Çünkü kimin kimi yiyeceğine, suyun akışı karar verir!

Yeme – Yenmek veya Ezmek – Yok etmek üzerine bir sistem ve kuralar zinciri değil; var etmek – büyütmek ve yaşatmak ilke olmalıdır! Devlet, sadece kuralları koymalı ve moderator olmalıdır! Piyasa kendi dengesini zaten kuracaktır!

Türk; Adalet ehli ve Hakkaniyet – Hakikat temsilcisi demektir! Türk’ün medeniyet mefkûresi bu ilkelerden kaynaklanmaktadır! Adalet ve Hakkaniyet – Hakikat terazisi bir şaşarsa; toplumsal bağlar kırılır ve sosyal barışı temin edemeyiz!

Basın İlan Kurumu, İnternet Haber Siteleri, Yönetmelik!

İnternet haber sitelerini; basın kanunu içinde tanımlayan yasa, 18 Ekim 2022 tarihinde yürürlüğe girdi! Yasa ile internet haber siteleri, Basın İlan Kurumu (BİK) resmi ilan almasının da önü açılmış oldu!

Peki, taslak metne göre gerçekten de öyle midir, bakalım!

Yasanın yürürlüğe girmesi ile Basın İlan Kurumu (BİK) tarafından; internet haber sitelerinin resmi reklam almasını düzenleyen, Resmî İlan Yayımıyla Alakalı İnternet Haber Sitelerine Dair Hükümler, başlıklı bir taslak yönetmelik hazırlandığı!


13 Ocak 2023 tarihinde, BİK Genel Kurulu’nda görüşülecek taslak yönetmeliğe göre, internet haber sitelerinin resmi ilan alabilmesi için taslak metindeki, kurallara kabaca bakalım!

Basın İlan Kurumu’nun resmi ilanlara dair yönetmelik taslağında; İnternet Haber Siteleri; Türkiye genelini kapsayan yayın organları için Genel Kategori kriteri, 1. Kategori için İstanbul, 2. Kategori için Ankara ve İzmir, belirlendiği!

Üçüncü Kategori; Adana, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bursa, Denizli, Diyarbakır, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Kayseri, Kocaeli, Konya, Malatya, Manisa, Mersin, Ordu, Sakarya, Samsun, Tekirdağ ve Trabzon.

Dördüncü Kategori; Afyonkarahisar, Batman, Bolu, Çanakkale, Çorum, Edirne, Elazığ, Hatay, Isparta, Kahramanmaraş, Kastamonu, Kütahya, Mardin, Muğla, Sivas, Şanlıurfa, Tokat, Van ve Zonguldak.

Beşinci Kategori; Adıyaman, Ağrı, Aksaray, Amasya, Ardahan, Artvin, Bartın, Bayburt, Bilecik, Bingöl, Bitlis, Burdur, Çankırı, Düzce, Erzincan, Giresun, Gümüşhane, Hakkari, Iğdır, Karabük, Karaman, Kars, Kırıkkale, Kırklareli, Kırşehir, Kilis, Muş, Nevşehir, Niğde, Osmaniye, Rize, Siirt, Sinop, Şırnak, Tunceli, Uşak, Yalova ve Yozgat.

Türkiye geneli yayın yapan ve resmi ilan almak isteyen internet haber sitelerinin en az 32, 1. kategoride yer alan haber sitelerinin en az 15, 2. kategoride yer alan haber sitelerinin en az 12 kişi çalıştırmaları zorunlu tutulduğu!

3. kategorideki haber siteleri için 8 çalışan, 4. kategori için 6 çalışan, 5. kategori için 4 çalışanın zorunlu olarak belirlendiği!

İnternet haber sitelerinin resmi ilan alabilmesi için hazırlanan taslak metinde; Türkiye genelini kapsayan genel kategori için günlük en az 240, 1. kategori için 100, 2. kategori için ise 80 haber şartı öngörüldüğü! 3. kategori için 50, 4. kategori için 40 ve 5. kategori için de, en az 30 haber yayımlanma şartı zorunlu tutulduğu!

Türkiye geneli kategorisinde yer alan bir internet haber sitesi, günlük asgari tekil ziyaretçi sayısının 500 bin, günlük asgari sayfa görüntülenmesi sayısının da 1,5 milyon olması gerektiği!

İstanbul’u kapsayan 1. kategori için günlük asgari tekil ziyaretçi sayısı 50 bin, görüntülenme sayısı 150 bin olarak belirlendiği!

Ankara ve İzmir’i kapsayan 2. kategoride, tekil ziyaretçi günlük 30 bin, görüntülenme 90 bin olarak belirlendiği!

3. kategoride yer alan internet yayın organları için günlük 20 bin ziyaretçi ile 60 bin görüntülenme şartı!

4. kategoride yer alan internet haber siteleri için günlük 10 bin ziyaretçi ile 30 bin görüntülenme şartı!

5. kategori için günlük 3 bin tekil ziyaret ve 9 bin sayfa görüntülenme şartı öngörüldüğü!

İnternet haber sitelerinin resmi ilan yayımlayabilmeleri için bekleme süresinin 24 ay olarak öngörüldüğü!

Bir internet haber sitesi; birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü veya beşinci kategoriler için belirlenmiş asgari kadro ve günlük asgari içerik sayılarının 2 katına, günlük asgari tekil ziyaretçi sayısının 6 katına ulaşırsa bekleme süresi 6 ay olarak uygulanacağı!


İnternet haber sitelerinin trafiklerinin en az % 15’inin doğrudan gelen ziyaretçilerden oluşması!

BİK; 1, 2, 3, 4 ve 5’inci kategorilerde yer alan internet haber siteleri, ziyaretçilerin günlük ortalama sayfada kalma süresinin en az 1 dakika, genel kategoride de en az 2 dakika olmasını zorunlu olduğu!

Taslak yönetmeliğe göre; söz konusu veriler, internet haber siteleri, BİK tarafından belirlenen ve ziyaretçi trafik bilgilerini toplayan ölçüm aracını kullanmak zorunda olacağı, gazete cemiyetleri ve kulislerde konuşulmaktadır!

Peki, böyle bir yönetmeliğin yürürlüğe girmesi akabinde kaç adet internet haber sitesi hayatta kalabilecektir?


Herhangi bir holding veya bir yere bağımlı olmadan sadece REKLAM gelirleri ile ayakta kalmaya çalışan bir sektör, zorunlu giderlerini dahi karşılamayacaktır!

Peki, böyle zor şartları olan, internet haber siteleri Yönetmeliği neden zorla kabul ettirilmeye çalışılmaktadır? Hedef nedir?

Medvedev; 2023 Yılı Tahmin veya Kehanetleri!.

Rusya eski Devlet Başkanı ve Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitriy Medvedev, sosyal medya hesabından 2023 yılı; tahmin – öngörü veya kehanetlerini, sıralamış! Neden acaba?!

Adama sorarlar! Daha önce böyle bir tahmin veya öngörülerde bulunmayan bir lider, bugün neden kehanetlerini sıralar ki? Neden?

Yoksa, Baba Wanga ve Medvedev’e aynı merkez mi sufle vermektedir? Neden olmasın! Kehanet – öngörü veya tahminler, aynı merkezden çıkmışa benzer!

Dünya; yazılarımızda sürekli olarak vurgulamaya çalıştığımız, ikinci dünya savaşı akabinde olduğu gibi SOĞUK SAVAŞ benzeri, yeni ÇOKLU bir DENGE yolunda ilerlediğini!

Yoksa; Çoklu Dengenin tarafları netleşirken, birinci dünya savaşı sonrasında dünyayı parselleyen emperyalist güçler, küresel ve hegemonya iddiaları bir bi bertaraf mı edilmektedir! Neden olmasın! Ve neden acaba?

Birinci dünya Savaşı akabinde dünyayı ve özellikle de Orta Doğu ve Afrika’yı cetvelle parselleyen emperyalist güçler, ya küresel ve hegemonya iddialarından vazgeçer ya da kaos ile parçalanma ve dağılma noktasına gelir!

Her seçiş bir vazgeçiş olduğuna göre!

2023 yılında olmasını beklediği olayları sıralayan Rus siyasetçinin sosyal medyada büyük yankı uyandıran tahmin ve öngörüleri, Avrupa ve ABD için felaket senaryoları ile dolu! Neden? Aba altından sopa mı? Yoksa başkaca bir şey mi?

Peki, Rusya eski Devlet Başkanı ve Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Medvedev, 2023 yılı tahmin veya öngörülerde mi bulunuyor, yoksa birilerini, dünya küresel hegemonya savaşında, tehdit mi etmektedir? Hangisi?!

Tercih – karar ve seçim; tahmin – öngörü veya kehanetlerin muhataplarında!

Rusya eski Devlet Başkanı ve Güvenlik Konsey Başkan Yardımcısı Medvedev, 2023 yılı için; TAHMİN – ÖNGÖRÜ veya KEHANETLERİ şöylecedir!

1-) Petrol fiyatları varil başına 150 doları ve gaz fiyatları 1000 metreküp başına 5000 doları geçeceğini!

2-) İngiltere, yeniden Avrupa Birliği’ne (AB) katılacağını!

3-) İngiltere’nin dönüşünden sonra, AB çökecek ve Euro AB’nin para birimi olarak kullanımdan kalkacağını!

4-) Polonya ve Macaristan, Ukrayna’nın batı bölgelerini işgal edeceğini!

5-) ‘Dördüncü Reich’, Almanya; topraklarını ve Polonya, Baltık ülkeleri, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Kiev Cumhuriyeti gibi uydu devletlerini de kapsayacak şekilde kurulacağını!


( Üçüncü Reich terimi, Arthur Moeller van den Bruck tarafından 1923 tarihli Das Dritte Reich kitabında kullanılmıştır! Kutsal Roma İmparatorluğu’nu ( 962 – 1806 ) İlk Reich, Alman İmparatorluğu’nu ( 1871 – 1918 ) İkinci Reich, olarak tanımlamıştır! Üçüncü Reich, Avusturya, dahil olmak üzere tüm Alman halklarını içeren ideal bir devleti ifade etmektedir! Modern bağlamda, Nazi Almanyası anlamına gelmektedir! Naziler tarafından rejimlerini geriye dönük olarak yeniden adlandırılan Birinci ve İkinci Reich’ların halef devleti, meşrulaştırmak için Dördüncü Reich terimi çeşitli şekillerde kullanılmıştır. Neo-Naziler, Nazi Almanya’sına atıfta bulunarak, ancak bunlarla sınırlı olmamak üzere, etnik olarak saf bir ırktan oluşan devletin öngörülen canlanışını tarif etmek için kullanmaktadır.)

6-) Fransa ile Dördüncü Reich arasında savaş çıkacağını, Avrupa’nın bölüneceğini, Polonya’nın bu süreçte yeniden paylaşılacağını!

7-) Kuzey İrlanda, Birleşik Krallık ‘tan ayrılacak ve İrlanda Cumhuriyeti kurulacağını!

8 -) ABD’de, Kaliforniya ve Teksas’ta iç savaş çıkacağını ve sonuç olarak bağımsız devletler olacağını! Teksas ve Meksika müttefik bir devlet olacağını!

Elon Musk, yeni İç Savaşın sona ermesinden sonra Cumhuriyetçi Parti’ye verilecek bir dizi eyalette başkanlık seçimlerini kazanacağını!

9-) Bretton Woods para sisteminin çökeceğini ve bununla birlikte, IMF ile Dünya Bankası’nın çökmesine yol açacağını!

10-) Bunun akabinde, Euro ve doların küresel para birimleri olarak dolaşımını durduracağını! Bunun yerine dijital para birimlerinin aktif olarak kullanılacağını, iddia etmekte ve vurgulamaktadır!

Daha öncekilerde olduğu gibi PEKİ NEDEN?!

2023; dünyanın barış ve huzuru çerçevesinden, yeni bir doğum veya çok kutuplu yeni bir denge veya yeni bir dünya sisteminin kurulduğu bir yıl olacaktır!

Aksi halde tufan! Aksi halde, birinci ve ikinci dünya savaşında olduğu gibi kan – göz yaşı – yıkım ve milyonlarca insanın ölümle burun buruna geldiği, kaos dolu bir yıl olacaktır!

ÇOK KUTUPLU yeni bir DENGE veya yeni bir DÜNYA SİSTEMİ kurulamadığı takdirde, nükleer savaş veya başkaca kötü senaryolara hazır olmak gerekmektedir! Seçiş ve vazgeçiş!

Emperyalist güçlerin küresel ve hegemonya iddiaları zaviyesinden, neleri seçtiği ve nelerden de vazgeçtiği, öncelikle kendi iç kamuoyları ve dünya insanlığının barış ve huzuru adına mühimdir!

Ulusal Güvenlik..

Güvenlik, insanın doğumundan itibaren geçirdiği, bireysel ve toplumsal evrede kullanılan bir terimdir!

Can güvenliği, neslin güvenliği, namusun güvenliği, malın güvenliği, ailenin güvenliği ve devletin güvenliği türünden ele alındığında, güvenlik ihtiyacı ortaya çıkmaktadır!

Devletin bekası ve milletin birliği söz konusu olduğunda, sağ kalırsam gazi ve ölürsem şehit diyen bir milletin evlatları için vatan ve milletin birliği ve güvenliği tabii ki başta gelmektedir!

Güvenlik ihtiyacı; İnsanoğlu için fiziksel ihtiyaçların hemen akabinde gelmektedir!

Uluslararası ilişkiler disiplini içinde önemli bir yere sahip olan ulusal güç, güvenlik anlayışının temeli sayılmaktadır!

Ulusal güvenlik; devletlerin varlık ve bekasına yönelik tehditlerden uzak kalmak, olarak tanımlanmaktadır!

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, beş bin yıllık devlet geleneği ve Anadolu’nun fethi ile birlikte, kuruluşundan bu günlere, kaderi, bulunduğu coğrafya tarafından çizilmiştir!
Coğrafya bir kader olduğuna göre! Coğrafyada yaşayanlar coğrafyanın gereklerini yapmak ile mükelleftir!

Türkiye; Avrupa ve Asya’yı birbirine bağlayan, boğaz ve denizlere hâkim, birçok medeniyeti barındıran, stratejik önemi yüksek fakat zor bir coğrafyanın getirdiği tehditler ve güçlükleri her daim yaşamış ve halen de yaşamaktadır!

Türk Devleti ve Türk Milletinin iç ve dış tehditlerin birbirine geçtiği, yeni bir ulusal güvenlik stratejisinin uygulamaya geçilmesi gerektiği, Devlet Aklı denetiminde, yeniden ortaya konmaktadır!

Devlet, Milleti ile yeniden, tarihte olduğu gibi et ve tırnak olmuş, dahili ve harici tüm tehditler, bir bir devlet yönetim sisteminden ayıklanmaktadır!

Aksi halde, Turan ve Kızıl Elma yolculuğunu yapamazsınız! Aksi halde, hedeflerinize varamazsınız! Aksi halde, Anadolu’da var olamazsınız!

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin BEKASI adına karar alıcı konumunda ki mekanizma, ulusal güvenlik ve güvenlik örgütlenmesi, yeniden hem inşa ve hem de ihya edilmektedir!

Türk Devlet Aklının neleri tehdit gördüğü ve bu tehditler ile mücadele konusunda alınacak önlemler, yeni kurulan ve halen kurulmakta olan teşkilatlar ile yeniden kurgulanmaktadır!

Dünya; Rusya – Ukrayna Savaşı üzerinden NEREYE Evriliyor?

Dünya, Rusya – Ukrayna savaşı ile yeni bir döneme evrilmekte olduğunu, yazılarımızda sürekli olarak kaleme almaya çalışıyoruz!

İkinci Dünya savaşı akabinde olduğu gibi yeni bir SİSTEM ve yeni bir DENGE kurulacaktır! Yeni dengenin başat ve merkez ülkesinin de, Türk Devleti olduğunu, sürekli oalrak ifade etmeye çalışıyoruz!

Kadim Türk Devlet Aklı nezaretinde kurulan, Türk Devletleri Teşkilatı ile Türk Devleti; yeni DENGE ve SİSTEMİN Sıklet merkezi olduğunu ve Türkler olmadan kurulamayacağını, vurgulamaya çalışıyoruz!

Dünya, ikinci dünya savaşı akabinde kurulan çift kutuplu dengeye benzer, Türk Devletinin müdahil olduğu, Çok kutuplu -BEŞLİ, yeni bir DENGE ve yeni bir SİSTEM ile yolculuğuna devam edecektir!

İçeriden ve dışarıdan, birileri kabul etmese de! İçlerine sindiremese de!

Rusya – Ukrayna arasında ki savaş ve ABD’nin tutumlarını KAYIKÇI kavgası olarak okuyabilirsek, olay ve olguları daha net algılayabiliriz! Aksi halde yanlış okuma ve yanlış tarafta konum alabiliriz!

Rusya’nın ABD Büyükelçisi Anatoly Antonov; Zelensky’nin ABD ziyareti, ne kendisinin ne de ABD yönetiminin barış istediğini bir kez daha kanıtladığını!

Zelenskiy’nin ABD’yi ziyareti ve Washington’daki görüşmeler, ne Beyaz Saray’ın ne de Kiev rejiminin Rusya ile barışa hazır olmadığını!

Kiev rejim liderinin Hollywood tarzındaki Washington gezisi, Beyaz Saray yönetiminin Rusya ile doğrudan çatışmaya girme niyetinin olmadığına dair uzlaştırıcı açıklamalarının boş bir sözden ibaret olduğunu!

Kiev ve Washington’un bölgede çatışmayı, can kayıplarını ve Kiev rejimini Washington’un ihtiyaçlarına daha fazla bağlamayı hedeflediğini!

Zelenskiy’nin ABD ziyaretinde Beyaz Saray’ın Rusya ile doğrudan bir çatışmaya girme konusundaki isteksizliğine ilişkin iddialarının hiçbir şey ifade etmediğini!

Zelenskiy’nin gezisi, aslında Rusya’yı yenme ihtiyacına dair bir duyuru olduğunu! ABD Kongresindeki alkışlar ve yakıcı sırıtışlar, aslında ülkemize karşı zafer kazanana kadar ‘vekaleten savaşa’ devam edilmesi gerektiğini!

Bunun için de muazzam kaynakların aktarılması gerektiğini! Washington’un Kiev’e Patriot füze sistemleri sağlama niyeti olduğunu!

Ancak Batı’dan gönderilen silahlar Ukrayna’da Rus ordusu tarafından sistematik olarak imha edildiğini! ABD yönetiminin de bunları bildiğini!

Moskova’nın tüm uyarılarına rağmen, ABD, hava savunma sistemlerini göndermeye niyetlendiğini!
Fakat ABD’nin Ukraynalıların kullanma becerisine sahip olmadığı sistemlerin bakımı için kendi personelini de gönderebileceğinin, endişe verici olduğunu!

Ukrayna topraklarında, bu kompleksleri yönetecek personeli hangi kaderin beklediğini herkesin gayet iyi anladığını umuyorum, şeklinde tespit ve öngörülerde bulunuyor!

Adama sorarlar! Peki, NEDEN?!..

Siyaset Kaynamaya Başladı! Peki, Neden?

Son günlerde siyasetin iyiden iyiye ısınmaya ve kaynama noktasına gelmekte olduğuna şahit oluyoruz! Peki, Neden?

Birileri, konjonktüre göre hareket etmekte, durum ve şekil almaktadır! Yirmi yıl önce olduğu gibi bekledikleri konjonktür hazır mıdır? Türk Devleti, yirmi yıl önce ki; konum ve durumda değildir!

Devlet Aklı; her daim teyakkuz halindedir! Her olay, olgu ve gelişmenin bizatihi içindedir! Ya planlayan ya da yürütücü olarak! Yoksa tüm bu yaşadıklarımızın sıradan ve spontane mi olduğunu düşünüyoruz?!

Ülke, yirmi yıl öncesinde olduğu gibi büyük bir değişim ve dönüşümün eşiğinde ve tarih tekerrür ediyormuş!

Yirmi yıl önce, mevcut iktidar partisinin kurulduğu ve günlerde olduğu gibi devlet tıkanmış ve ekonomi de yönetilemez hale gelmiş!

Peki, şimdi soralım!. Ülke yönetilemez bir durum ve konumda olduğu için, Türk Devleti; Doğu Akdeniz, Akdeniz, Karadeniz, Libya, Suriye, Kafkaslar, Balkanlar ve Afrika’da operasyonlar yapmaktadır!

Türk Devleti, mezkur bölgelerde, hem kendi hakları ve hem de bölge halklarının hakları için mücadele vermektedir!

Cumhurbaşkanlığı hükümet yönetim sisteminin olmaz ise olmazı % 50+1 olduğunu unutmayalım!

Yoksa, eskiden olduğu gibi içeride; kaostan beslenen ve sosyal, siyasi ve ekonomik kaos dönemlerini özleyenler mi bulunmaktadır!

İşbirlikçiler ve ağa babaları; Devlet ve Millet olarak; Küresel EKOL Tartışmaları ile bir yüz yılı daha kaybetmemiz, talep edilmekte midir? Kadim Türk Devlet Aklı, böyle biir duruma asla izin vermeyecektir!

Peki, tüm bu gelişmeler çerçevesinde, parti mensubiyeti ve lider taassubu olmadan, Türk devletinin bekası ve Türk milletinin de barış ve huzuru, 2023 – 2053 ve 2071 hedeflerini, Kadim Türk Devlet Aklının kurgusuna matuf, bir projeksiyon çizelim!

Mevcut şartlar altında, belki okuduklarınız doğru olabilir! Siyasette, iki artı iki hiçbir zaman dört etmediğine göre! Bazen üç, bazen de beş veya altı edebilir, unutmayasınız!

Mevcut şartlar altında, yeni partiler ve daha yeni yeni kurulacak partiler, başkaca parametreler ve denklemleri de eklemek sureti ile siyaseti, ittifak sistemini ve genel seçimi, yeniden okuma yapmayı tavsiye ederim!

Kadim Türk Devlet Aklı denetiminde ki Türk Devleti ebed müddet devam hedefleri çerçevesinde, Devlet Aklı tanımlı görevlerinin gereği; mezkur partilerden bazıları bölen, bazıları parçalayan, bazıları da toplayan ve bazıları da çarpan etkisi görevini yapacaktır!

Bir kısmı, görevinin farkındadır! Bir kısmı da ne yaptığını dahi bilemez! Devlet ve Devlet Aklı, ne yaptığını ve neleri de yönlendirdiğini çok iyi bilmektedir! Saldım çayıra mevlam kayura, diyemez!

Türkiye gibi ülkelerde ki siyasette, yirmi dört saat çok uzun bir süredir! Türkiye’de siyaseti okumak ve anlayabilmek için; sadece söylenenlere değil, söylenmeyenlere odaklamak gerekir!

Hangi siyasetçi, nerede, neleri ve neden söylemiştir! Bir de, neleri söylememiştir? Neden söyleyememiştir? Okuma yapabildik mi?

Kadim Türk Devlet Aklını tüm bu süreçlerde; KURGU ve PLANA dahil etmediğimiz takdirde, her okuma ve yorum, eksik ve yanlış olacaktır! Kadük kalacaktır! YOK hükmünde olacaktır!

Devlet her gün 18 yaşındadır! Devlet Aklı; Devletin bekası ve milletin birliği adına, her şeye hakim bir konumdadır!

Devlet AKLI; Devlet Yönetim sistematiğinde, Küresel Ekol temsilcilerinin etkili ve yetkili bir konum ve durumda olmasına asla izin vermeyecektir!

Yeni Dönem; Horasan geleneğinden gelen, TÜRK bir lider önderliğinde ki; RESTORASYON süreci ile kalkınma ve şahlanma hamleleri başlayacaktır!