Basın İlan Kurumu, İnternet Haber Siteleri, Yönetmelik!

İnternet haber sitelerini; basın kanunu içinde tanımlayan yasa, 18 Ekim 2022 tarihinde yürürlüğe girdi! Yasa ile internet haber siteleri, Basın İlan Kurumu (BİK) resmi ilan almasının da önü açılmış oldu!

Peki, taslak metne göre gerçekten de öyle midir, bakalım!

Yasanın yürürlüğe girmesi ile Basın İlan Kurumu (BİK) tarafından; internet haber sitelerinin resmi reklam almasını düzenleyen, Resmî İlan Yayımıyla Alakalı İnternet Haber Sitelerine Dair Hükümler, başlıklı bir taslak yönetmelik hazırlandığı!


13 Ocak 2023 tarihinde, BİK Genel Kurulu’nda görüşülecek taslak yönetmeliğe göre, internet haber sitelerinin resmi ilan alabilmesi için taslak metindeki, kurallara kabaca bakalım!

Basın İlan Kurumu’nun resmi ilanlara dair yönetmelik taslağında; İnternet Haber Siteleri; Türkiye genelini kapsayan yayın organları için Genel Kategori kriteri, 1. Kategori için İstanbul, 2. Kategori için Ankara ve İzmir, belirlendiği!

Üçüncü Kategori; Adana, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bursa, Denizli, Diyarbakır, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Kayseri, Kocaeli, Konya, Malatya, Manisa, Mersin, Ordu, Sakarya, Samsun, Tekirdağ ve Trabzon.

Dördüncü Kategori; Afyonkarahisar, Batman, Bolu, Çanakkale, Çorum, Edirne, Elazığ, Hatay, Isparta, Kahramanmaraş, Kastamonu, Kütahya, Mardin, Muğla, Sivas, Şanlıurfa, Tokat, Van ve Zonguldak.

Beşinci Kategori; Adıyaman, Ağrı, Aksaray, Amasya, Ardahan, Artvin, Bartın, Bayburt, Bilecik, Bingöl, Bitlis, Burdur, Çankırı, Düzce, Erzincan, Giresun, Gümüşhane, Hakkari, Iğdır, Karabük, Karaman, Kars, Kırıkkale, Kırklareli, Kırşehir, Kilis, Muş, Nevşehir, Niğde, Osmaniye, Rize, Siirt, Sinop, Şırnak, Tunceli, Uşak, Yalova ve Yozgat.

Türkiye geneli yayın yapan ve resmi ilan almak isteyen internet haber sitelerinin en az 32, 1. kategoride yer alan haber sitelerinin en az 15, 2. kategoride yer alan haber sitelerinin en az 12 kişi çalıştırmaları zorunlu tutulduğu!

3. kategorideki haber siteleri için 8 çalışan, 4. kategori için 6 çalışan, 5. kategori için 4 çalışanın zorunlu olarak belirlendiği!

İnternet haber sitelerinin resmi ilan alabilmesi için hazırlanan taslak metinde; Türkiye genelini kapsayan genel kategori için günlük en az 240, 1. kategori için 100, 2. kategori için ise 80 haber şartı öngörüldüğü! 3. kategori için 50, 4. kategori için 40 ve 5. kategori için de, en az 30 haber yayımlanma şartı zorunlu tutulduğu!

Türkiye geneli kategorisinde yer alan bir internet haber sitesi, günlük asgari tekil ziyaretçi sayısının 500 bin, günlük asgari sayfa görüntülenmesi sayısının da 1,5 milyon olması gerektiği!

İstanbul’u kapsayan 1. kategori için günlük asgari tekil ziyaretçi sayısı 50 bin, görüntülenme sayısı 150 bin olarak belirlendiği!

Ankara ve İzmir’i kapsayan 2. kategoride, tekil ziyaretçi günlük 30 bin, görüntülenme 90 bin olarak belirlendiği!

3. kategoride yer alan internet yayın organları için günlük 20 bin ziyaretçi ile 60 bin görüntülenme şartı!

4. kategoride yer alan internet haber siteleri için günlük 10 bin ziyaretçi ile 30 bin görüntülenme şartı!

5. kategori için günlük 3 bin tekil ziyaret ve 9 bin sayfa görüntülenme şartı öngörüldüğü!

İnternet haber sitelerinin resmi ilan yayımlayabilmeleri için bekleme süresinin 24 ay olarak öngörüldüğü!

Bir internet haber sitesi; birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü veya beşinci kategoriler için belirlenmiş asgari kadro ve günlük asgari içerik sayılarının 2 katına, günlük asgari tekil ziyaretçi sayısının 6 katına ulaşırsa bekleme süresi 6 ay olarak uygulanacağı!


İnternet haber sitelerinin trafiklerinin en az % 15’inin doğrudan gelen ziyaretçilerden oluşması!

BİK; 1, 2, 3, 4 ve 5’inci kategorilerde yer alan internet haber siteleri, ziyaretçilerin günlük ortalama sayfada kalma süresinin en az 1 dakika, genel kategoride de en az 2 dakika olmasını zorunlu olduğu!

Taslak yönetmeliğe göre; söz konusu veriler, internet haber siteleri, BİK tarafından belirlenen ve ziyaretçi trafik bilgilerini toplayan ölçüm aracını kullanmak zorunda olacağı, gazete cemiyetleri ve kulislerde konuşulmaktadır!

Peki, böyle bir yönetmeliğin yürürlüğe girmesi akabinde kaç adet internet haber sitesi hayatta kalabilecektir?


Herhangi bir holding veya bir yere bağımlı olmadan sadece REKLAM gelirleri ile ayakta kalmaya çalışan bir sektör, zorunlu giderlerini dahi karşılamayacaktır!

Peki, böyle zor şartları olan, internet haber siteleri Yönetmeliği neden zorla kabul ettirilmeye çalışılmaktadır? Hedef nedir?

Medvedev; 2023 Yılı Tahmin veya Kehanetleri!.

Rusya eski Devlet Başkanı ve Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitriy Medvedev, sosyal medya hesabından 2023 yılı; tahmin – öngörü veya kehanetlerini, sıralamış! Neden acaba?!

Adama sorarlar! Daha önce böyle bir tahmin veya öngörülerde bulunmayan bir lider, bugün neden kehanetlerini sıralar ki? Neden?

Yoksa, Baba Wanga ve Medvedev’e aynı merkez mi sufle vermektedir? Neden olmasın! Kehanet – öngörü veya tahminler, aynı merkezden çıkmışa benzer!

Dünya; yazılarımızda sürekli olarak vurgulamaya çalıştığımız, ikinci dünya savaşı akabinde olduğu gibi SOĞUK SAVAŞ benzeri, yeni ÇOKLU bir DENGE yolunda ilerlediğini!

Yoksa; Çoklu Dengenin tarafları netleşirken, birinci dünya savaşı sonrasında dünyayı parselleyen emperyalist güçler, küresel ve hegemonya iddiaları bir bi bertaraf mı edilmektedir! Neden olmasın! Ve neden acaba?

Birinci dünya Savaşı akabinde dünyayı ve özellikle de Orta Doğu ve Afrika’yı cetvelle parselleyen emperyalist güçler, ya küresel ve hegemonya iddialarından vazgeçer ya da kaos ile parçalanma ve dağılma noktasına gelir!

Her seçiş bir vazgeçiş olduğuna göre!

2023 yılında olmasını beklediği olayları sıralayan Rus siyasetçinin sosyal medyada büyük yankı uyandıran tahmin ve öngörüleri, Avrupa ve ABD için felaket senaryoları ile dolu! Neden? Aba altından sopa mı? Yoksa başkaca bir şey mi?

Peki, Rusya eski Devlet Başkanı ve Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Medvedev, 2023 yılı tahmin veya öngörülerde mi bulunuyor, yoksa birilerini, dünya küresel hegemonya savaşında, tehdit mi etmektedir? Hangisi?!

Tercih – karar ve seçim; tahmin – öngörü veya kehanetlerin muhataplarında!

Rusya eski Devlet Başkanı ve Güvenlik Konsey Başkan Yardımcısı Medvedev, 2023 yılı için; TAHMİN – ÖNGÖRÜ veya KEHANETLERİ şöylecedir!

1-) Petrol fiyatları varil başına 150 doları ve gaz fiyatları 1000 metreküp başına 5000 doları geçeceğini!

2-) İngiltere, yeniden Avrupa Birliği’ne (AB) katılacağını!

3-) İngiltere’nin dönüşünden sonra, AB çökecek ve Euro AB’nin para birimi olarak kullanımdan kalkacağını!

4-) Polonya ve Macaristan, Ukrayna’nın batı bölgelerini işgal edeceğini!

5-) ‘Dördüncü Reich’, Almanya; topraklarını ve Polonya, Baltık ülkeleri, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Kiev Cumhuriyeti gibi uydu devletlerini de kapsayacak şekilde kurulacağını!


( Üçüncü Reich terimi, Arthur Moeller van den Bruck tarafından 1923 tarihli Das Dritte Reich kitabında kullanılmıştır! Kutsal Roma İmparatorluğu’nu ( 962 – 1806 ) İlk Reich, Alman İmparatorluğu’nu ( 1871 – 1918 ) İkinci Reich, olarak tanımlamıştır! Üçüncü Reich, Avusturya, dahil olmak üzere tüm Alman halklarını içeren ideal bir devleti ifade etmektedir! Modern bağlamda, Nazi Almanyası anlamına gelmektedir! Naziler tarafından rejimlerini geriye dönük olarak yeniden adlandırılan Birinci ve İkinci Reich’ların halef devleti, meşrulaştırmak için Dördüncü Reich terimi çeşitli şekillerde kullanılmıştır. Neo-Naziler, Nazi Almanya’sına atıfta bulunarak, ancak bunlarla sınırlı olmamak üzere, etnik olarak saf bir ırktan oluşan devletin öngörülen canlanışını tarif etmek için kullanmaktadır.)

6-) Fransa ile Dördüncü Reich arasında savaş çıkacağını, Avrupa’nın bölüneceğini, Polonya’nın bu süreçte yeniden paylaşılacağını!

7-) Kuzey İrlanda, Birleşik Krallık ‘tan ayrılacak ve İrlanda Cumhuriyeti kurulacağını!

8 -) ABD’de, Kaliforniya ve Teksas’ta iç savaş çıkacağını ve sonuç olarak bağımsız devletler olacağını! Teksas ve Meksika müttefik bir devlet olacağını!

Elon Musk, yeni İç Savaşın sona ermesinden sonra Cumhuriyetçi Parti’ye verilecek bir dizi eyalette başkanlık seçimlerini kazanacağını!

9-) Bretton Woods para sisteminin çökeceğini ve bununla birlikte, IMF ile Dünya Bankası’nın çökmesine yol açacağını!

10-) Bunun akabinde, Euro ve doların küresel para birimleri olarak dolaşımını durduracağını! Bunun yerine dijital para birimlerinin aktif olarak kullanılacağını, iddia etmekte ve vurgulamaktadır!

Daha öncekilerde olduğu gibi PEKİ NEDEN?!

2023; dünyanın barış ve huzuru çerçevesinden, yeni bir doğum veya çok kutuplu yeni bir denge veya yeni bir dünya sisteminin kurulduğu bir yıl olacaktır!

Aksi halde tufan! Aksi halde, birinci ve ikinci dünya savaşında olduğu gibi kan – göz yaşı – yıkım ve milyonlarca insanın ölümle burun buruna geldiği, kaos dolu bir yıl olacaktır!

ÇOK KUTUPLU yeni bir DENGE veya yeni bir DÜNYA SİSTEMİ kurulamadığı takdirde, nükleer savaş veya başkaca kötü senaryolara hazır olmak gerekmektedir! Seçiş ve vazgeçiş!

Emperyalist güçlerin küresel ve hegemonya iddiaları zaviyesinden, neleri seçtiği ve nelerden de vazgeçtiği, öncelikle kendi iç kamuoyları ve dünya insanlığının barış ve huzuru adına mühimdir!

Ulusal Güvenlik..

Güvenlik, insanın doğumundan itibaren geçirdiği, bireysel ve toplumsal evrede kullanılan bir terimdir!

Can güvenliği, neslin güvenliği, namusun güvenliği, malın güvenliği, ailenin güvenliği ve devletin güvenliği türünden ele alındığında, güvenlik ihtiyacı ortaya çıkmaktadır!

Devletin bekası ve milletin birliği söz konusu olduğunda, sağ kalırsam gazi ve ölürsem şehit diyen bir milletin evlatları için vatan ve milletin birliği ve güvenliği tabii ki başta gelmektedir!

Güvenlik ihtiyacı; İnsanoğlu için fiziksel ihtiyaçların hemen akabinde gelmektedir!

Uluslararası ilişkiler disiplini içinde önemli bir yere sahip olan ulusal güç, güvenlik anlayışının temeli sayılmaktadır!

Ulusal güvenlik; devletlerin varlık ve bekasına yönelik tehditlerden uzak kalmak, olarak tanımlanmaktadır!

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, beş bin yıllık devlet geleneği ve Anadolu’nun fethi ile birlikte, kuruluşundan bu günlere, kaderi, bulunduğu coğrafya tarafından çizilmiştir!
Coğrafya bir kader olduğuna göre! Coğrafyada yaşayanlar coğrafyanın gereklerini yapmak ile mükelleftir!

Türkiye; Avrupa ve Asya’yı birbirine bağlayan, boğaz ve denizlere hâkim, birçok medeniyeti barındıran, stratejik önemi yüksek fakat zor bir coğrafyanın getirdiği tehditler ve güçlükleri her daim yaşamış ve halen de yaşamaktadır!

Türk Devleti ve Türk Milletinin iç ve dış tehditlerin birbirine geçtiği, yeni bir ulusal güvenlik stratejisinin uygulamaya geçilmesi gerektiği, Devlet Aklı denetiminde, yeniden ortaya konmaktadır!

Devlet, Milleti ile yeniden, tarihte olduğu gibi et ve tırnak olmuş, dahili ve harici tüm tehditler, bir bir devlet yönetim sisteminden ayıklanmaktadır!

Aksi halde, Turan ve Kızıl Elma yolculuğunu yapamazsınız! Aksi halde, hedeflerinize varamazsınız! Aksi halde, Anadolu’da var olamazsınız!

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin BEKASI adına karar alıcı konumunda ki mekanizma, ulusal güvenlik ve güvenlik örgütlenmesi, yeniden hem inşa ve hem de ihya edilmektedir!

Türk Devlet Aklının neleri tehdit gördüğü ve bu tehditler ile mücadele konusunda alınacak önlemler, yeni kurulan ve halen kurulmakta olan teşkilatlar ile yeniden kurgulanmaktadır!

Dünya; Rusya – Ukrayna Savaşı üzerinden NEREYE Evriliyor?

Dünya, Rusya – Ukrayna savaşı ile yeni bir döneme evrilmekte olduğunu, yazılarımızda sürekli olarak kaleme almaya çalışıyoruz!

İkinci Dünya savaşı akabinde olduğu gibi yeni bir SİSTEM ve yeni bir DENGE kurulacaktır! Yeni dengenin başat ve merkez ülkesinin de, Türk Devleti olduğunu, sürekli oalrak ifade etmeye çalışıyoruz!

Kadim Türk Devlet Aklı nezaretinde kurulan, Türk Devletleri Teşkilatı ile Türk Devleti; yeni DENGE ve SİSTEMİN Sıklet merkezi olduğunu ve Türkler olmadan kurulamayacağını, vurgulamaya çalışıyoruz!

Dünya, ikinci dünya savaşı akabinde kurulan çift kutuplu dengeye benzer, Türk Devletinin müdahil olduğu, Çok kutuplu -BEŞLİ, yeni bir DENGE ve yeni bir SİSTEM ile yolculuğuna devam edecektir!

İçeriden ve dışarıdan, birileri kabul etmese de! İçlerine sindiremese de!

Rusya – Ukrayna arasında ki savaş ve ABD’nin tutumlarını KAYIKÇI kavgası olarak okuyabilirsek, olay ve olguları daha net algılayabiliriz! Aksi halde yanlış okuma ve yanlış tarafta konum alabiliriz!

Rusya’nın ABD Büyükelçisi Anatoly Antonov; Zelensky’nin ABD ziyareti, ne kendisinin ne de ABD yönetiminin barış istediğini bir kez daha kanıtladığını!

Zelenskiy’nin ABD’yi ziyareti ve Washington’daki görüşmeler, ne Beyaz Saray’ın ne de Kiev rejiminin Rusya ile barışa hazır olmadığını!

Kiev rejim liderinin Hollywood tarzındaki Washington gezisi, Beyaz Saray yönetiminin Rusya ile doğrudan çatışmaya girme niyetinin olmadığına dair uzlaştırıcı açıklamalarının boş bir sözden ibaret olduğunu!

Kiev ve Washington’un bölgede çatışmayı, can kayıplarını ve Kiev rejimini Washington’un ihtiyaçlarına daha fazla bağlamayı hedeflediğini!

Zelenskiy’nin ABD ziyaretinde Beyaz Saray’ın Rusya ile doğrudan bir çatışmaya girme konusundaki isteksizliğine ilişkin iddialarının hiçbir şey ifade etmediğini!

Zelenskiy’nin gezisi, aslında Rusya’yı yenme ihtiyacına dair bir duyuru olduğunu! ABD Kongresindeki alkışlar ve yakıcı sırıtışlar, aslında ülkemize karşı zafer kazanana kadar ‘vekaleten savaşa’ devam edilmesi gerektiğini!

Bunun için de muazzam kaynakların aktarılması gerektiğini! Washington’un Kiev’e Patriot füze sistemleri sağlama niyeti olduğunu!

Ancak Batı’dan gönderilen silahlar Ukrayna’da Rus ordusu tarafından sistematik olarak imha edildiğini! ABD yönetiminin de bunları bildiğini!

Moskova’nın tüm uyarılarına rağmen, ABD, hava savunma sistemlerini göndermeye niyetlendiğini!
Fakat ABD’nin Ukraynalıların kullanma becerisine sahip olmadığı sistemlerin bakımı için kendi personelini de gönderebileceğinin, endişe verici olduğunu!

Ukrayna topraklarında, bu kompleksleri yönetecek personeli hangi kaderin beklediğini herkesin gayet iyi anladığını umuyorum, şeklinde tespit ve öngörülerde bulunuyor!

Adama sorarlar! Peki, NEDEN?!..

Siyaset Kaynamaya Başladı! Peki, Neden?

Son günlerde siyasetin iyiden iyiye ısınmaya ve kaynama noktasına gelmekte olduğuna şahit oluyoruz! Peki, Neden?

Birileri, konjonktüre göre hareket etmekte, durum ve şekil almaktadır! Yirmi yıl önce olduğu gibi bekledikleri konjonktür hazır mıdır? Türk Devleti, yirmi yıl önce ki; konum ve durumda değildir!

Devlet Aklı; her daim teyakkuz halindedir! Her olay, olgu ve gelişmenin bizatihi içindedir! Ya planlayan ya da yürütücü olarak! Yoksa tüm bu yaşadıklarımızın sıradan ve spontane mi olduğunu düşünüyoruz?!

Ülke, yirmi yıl öncesinde olduğu gibi büyük bir değişim ve dönüşümün eşiğinde ve tarih tekerrür ediyormuş!

Yirmi yıl önce, mevcut iktidar partisinin kurulduğu ve günlerde olduğu gibi devlet tıkanmış ve ekonomi de yönetilemez hale gelmiş!

Peki, şimdi soralım!. Ülke yönetilemez bir durum ve konumda olduğu için, Türk Devleti; Doğu Akdeniz, Akdeniz, Karadeniz, Libya, Suriye, Kafkaslar, Balkanlar ve Afrika’da operasyonlar yapmaktadır!

Türk Devleti, mezkur bölgelerde, hem kendi hakları ve hem de bölge halklarının hakları için mücadele vermektedir!

Cumhurbaşkanlığı hükümet yönetim sisteminin olmaz ise olmazı % 50+1 olduğunu unutmayalım!

Yoksa, eskiden olduğu gibi içeride; kaostan beslenen ve sosyal, siyasi ve ekonomik kaos dönemlerini özleyenler mi bulunmaktadır!

İşbirlikçiler ve ağa babaları; Devlet ve Millet olarak; Küresel EKOL Tartışmaları ile bir yüz yılı daha kaybetmemiz, talep edilmekte midir? Kadim Türk Devlet Aklı, böyle biir duruma asla izin vermeyecektir!

Peki, tüm bu gelişmeler çerçevesinde, parti mensubiyeti ve lider taassubu olmadan, Türk devletinin bekası ve Türk milletinin de barış ve huzuru, 2023 – 2053 ve 2071 hedeflerini, Kadim Türk Devlet Aklının kurgusuna matuf, bir projeksiyon çizelim!

Mevcut şartlar altında, belki okuduklarınız doğru olabilir! Siyasette, iki artı iki hiçbir zaman dört etmediğine göre! Bazen üç, bazen de beş veya altı edebilir, unutmayasınız!

Mevcut şartlar altında, yeni partiler ve daha yeni yeni kurulacak partiler, başkaca parametreler ve denklemleri de eklemek sureti ile siyaseti, ittifak sistemini ve genel seçimi, yeniden okuma yapmayı tavsiye ederim!

Kadim Türk Devlet Aklı denetiminde ki Türk Devleti ebed müddet devam hedefleri çerçevesinde, Devlet Aklı tanımlı görevlerinin gereği; mezkur partilerden bazıları bölen, bazıları parçalayan, bazıları da toplayan ve bazıları da çarpan etkisi görevini yapacaktır!

Bir kısmı, görevinin farkındadır! Bir kısmı da ne yaptığını dahi bilemez! Devlet ve Devlet Aklı, ne yaptığını ve neleri de yönlendirdiğini çok iyi bilmektedir! Saldım çayıra mevlam kayura, diyemez!

Türkiye gibi ülkelerde ki siyasette, yirmi dört saat çok uzun bir süredir! Türkiye’de siyaseti okumak ve anlayabilmek için; sadece söylenenlere değil, söylenmeyenlere odaklamak gerekir!

Hangi siyasetçi, nerede, neleri ve neden söylemiştir! Bir de, neleri söylememiştir? Neden söyleyememiştir? Okuma yapabildik mi?

Kadim Türk Devlet Aklını tüm bu süreçlerde; KURGU ve PLANA dahil etmediğimiz takdirde, her okuma ve yorum, eksik ve yanlış olacaktır! Kadük kalacaktır! YOK hükmünde olacaktır!

Devlet her gün 18 yaşındadır! Devlet Aklı; Devletin bekası ve milletin birliği adına, her şeye hakim bir konumdadır!

Devlet AKLI; Devlet Yönetim sistematiğinde, Küresel Ekol temsilcilerinin etkili ve yetkili bir konum ve durumda olmasına asla izin vermeyecektir!

Yeni Dönem; Horasan geleneğinden gelen, TÜRK bir lider önderliğinde ki; RESTORASYON süreci ile kalkınma ve şahlanma hamleleri başlayacaktır!

ÇİFT Kutuplu Yeni Bir DENGE mi? YOKSA..

Almanya’da duvarların yıkılması ve Sovyetler Birliğinin dağılma sürecine kadar, dünya sistemi; soğuk savaş olarak bildiğimiz, NATO ve VARŞOVA Paktı çerçevesinde, iki kutuplu olarak gelmiştir!

2020 yılında yaşamış olduğumuz pandemi sürecine kadar ağır aksak da olsa tek kutuplu bir süreç yaşanmıştır! Pandemi ile yeni bir denge ve sistem kurulamayınca, 2022 yılı Şubat ayında, Rusya ve Ukrayna arasında, baş gösteren savaş, dünya sistematiğinde, yeni bir düzen ve dengenin yeniden kurulma sürecine girdiğini işaret etmektedir!

Peki, Rusya ve Ukrayna savaşı akabinde, nasıl bir sistem ve denge kurulacaktır? Soğuk Savaş sürecinde olduğu gibi çift kutuplu yeni bir denge mi kurulacaktır? Yoksa çok kutuplu mu olacaktır?

Yeni dengede hangi ülkeler saf dışı kalacaktır? Emperyalist ülkelerden hangileri için yok oluş zilleri çalmaktadır! Yeni dengeye hangi ülkeler dahil olacaktır?

Kadim Türk Devlet Aklı nezaretinde kurulan Türk Devletleri Teşkilatı ile birlikte, Türk Devleti; çok kutuplu yeni denge ve sistemde, başat aktör olduğunu hatırlatmak isterim! Türk Devleti olmadan yeni bir DENGE ve SİSTEM kurulamayacaktır!

Almanya Başbakanı Olaf Scholz; Foreign Affairs dergisi için kaleme aldığı ve KÜRESEL MİLAT temalı makalesinde; ülkesinin “Avrupa güvenliğinin garantörü” olmak için adımlar attığını ve yeni güvenlik stratejisinin ana hedeflerini ortaya koymuş!

Dünyanın kutuplaşmasına ve bloklara ayrılmasına karşı olduğunu! Dünyada yeni ortaklıklar oluşturulması için gereken her türlü çabanın harcanmasını ve Batı’nın demokratik değerleri sonuna kadar savunması gerektiğini! Fakat bunu yaparken dünyayı yeniden bloklara bölme hevesinden kaçınılması gerektiğini!

Rusya’nın Ukrayna’ya açtığı savaşın Avrupa için bir dönüm noktası olduğunu! Almanya’nın güvenlik politikasında büyük bir değişikliğe yol açtığını! Ülkesinin savunmaya daha fazla yatırım yapacağını ve yeni tehditlere karşı, NATO içinde daha fazla sorumluluk üstleneceğini!

Almanya için hayati rol, ordumuza yatırım yaparak, Avrupa savunma sanayisini güçlendirerek, NATO’nun doğu kanadındaki askeri varlığımızı artırarak ve Ukrayna’nın silahlı kuvvetlerini eğitip – donatarak, Avrupa’da güvenliğin ana sağlayıcılarından biri olarak öne çıkmaktır!

Emperyal bir güç olarak hareket eden Rusya, sınırları zorla yeniden çizmeye ve dünyayı bir kez daha bloklara ve etki alanlarına bölmeye çalışıyor!

Dünya, Putin’in istediğini yapmasına izin vermemeli! Rusya’nın rövanşist emperyalizmi durdurulmalı! Bir barış anlaşmasının Ukrayna’nın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı göstermesi ve Kiev’in gelecekte kendini savunma kabiliyetini güvence altına alması gerektiğini!

Günümüzün çok kutuplu dünyasında farklı ülkelerin ve yönetim modellerinin güç ve nüfuz için rekabet ettiğini! Bazı analistler; dünyanın ABD ile Çin’i karşı karşıya getirecek yeni bir soğuk savaşın eşiğinde olduğunu! Bu görüşe katılmadığını!

Bunun yerine, küreselleşmenin istisnai bir aşamasının sonu olduğunu! Çin ekonomik olarak güçlü ve siyasi olarak iddialı bir aktör olarak ortaya çıkarken, ABD’nin 21. yüzyılda dünyanın belirleyici gücü rolünü koruyacağına inandığını!

Çin ile ilişkileri karşılıklı menfaat konularında geliştirmek gerekliliğini! Çin’in yükselişi Pekin’i izole etmeyi ya da işbirliğini engellemeyi gerektirmediğini! Ancak Çin’in artan gücü, onun Asya ve ötesinde hegemonya iddialarını da haklı çıkarmadığını!

Almanya’nın jeopolitik zorlukların üstesinden gelmek için Batılı ortaklarıyla dayanışma içinde olacağını! Küresel sorunlara “çok taraflı çözümler” bulunmasını!

Almanya ve AB, Amerika Birleşik Devletleri, G7 ve NATO’daki ortaklarıyla açık toplumlarımızı korumalı, demokratik değerlerimizi savunmalı, ittifaklarımızı ve ortaklıklarımızı güçlendirmeli!

Dünyanın yeniden rakip bloklar arasında bölünmesini engellemek için de çabaların sürdürülmesini ve bu yönde yeni ortaklıklar geliştirilmesi gerektiğini, detaylı bir şekilde vurgulamıştır!

Peki, NEDEN?

Kadim Türk Devlet Aklı ve Yumuşak Güç!

Dış politikada, ülkeler için var olmak, ulusal ve ekonomi güvenliği, ulusal çıkarlarını koruyabilmek için gereken şey, güçtür!

Güç; kapasite, etki, amaç ve amaca ulaşmada ki bir araçtır! Güç caydırıcılık veya bağ oluşturma gibi amaçlar doğrultusunda kullanılabilir! Kullanım şekli ne olursa olsun; karşı ülke yönetimi ve halkının davranışlarında istenilen yönde değişiklik yapmaktır!

Askeri güç kullanmak ve ekonomik yaptırımlarda bulunmak gibi! Dış politikada etkin olarak kullanılan gücü, kullanım şekline göre; yumuşak güç – soft power, sert güç – hard power ve akıllı güç – smart power, olarak sınıflandırabiliriz!

Devletler yumuşak güç uygulamasında; Dış Yardım, Kültürel ve Kamu Diplomasisi gibi yöntemlere başvurur!. Dış Yardım, bir ülke veya uluslararası kuruluşun, bir başka ülkeye hibe veya tavizli kredi şeklinde aktardığı kaynaklar, olarak tanımlanabilir!

Türkiye Cumhuriyeti Devleti; TİKA, KIZILAY, AFAD ve YTB (Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı) vb. kurum ve kuruluşlar ile kamu diplomasi faaliyetlerini yürütmektedir! Emeği geçen her bireyi tebrik ederiz!

Türk Devletinin dış politikasında önemli bir konuma sahip olan yumuşak güç – soft power; daha dünya kamuoyunun dikkatini çekmektedir! Medeni olduğunu iddia eden güçler gibi TÜRK; tarihin hiç bir döneminde zulum yapmamıştır!

Kadim Türk Devlet Aklı; Türk Devleti ve Türk Milletinin, tarihten gelen Adalet, Hakkaniyet ve Mazlum milletlerin hamisi ve medeniyet mefkuresi ışığında, 2023 – 2053 ve 2071 vizyon ve ülküsü; Turan ve Kızıl Elma hedeflerine ulaşmak için hem sert ve hem de yumuşak güç ile harmanlanan bir strateji ve taktik uygulamaktadır! Tabii ki; içeride ve dışarıda rahatsız olanlar olacaktır!

Suriye’de, Libya’da, Akdeniz, Doğu Akdeniz’de yaşananlar, tüm savunma ve ekonomi kaynaklı hamleler, Kadim Türk Devlet Aklı nezaretinde ki; stratejik ve taktik, tedbir, önlem ve öngörüsünün en bariz örnekleridir!

Türk Devlet Aklı nezaretinde; Türk Devletinin nüfuzunu yaymak, Anadolu’daki bekası ve tüm gönül coğrafyasında ki; tarih ve kültür aklı bölgelere; barış, huzur ve istikrarın gelmesi adına, tüm kurum ve kuruluşlara büyük yatırımlar yapan bir yaklaşımdır!

Kadim Türk Devlet Aklı, iki bin üç yüz yıllık devlet geleneği ve devlet kademesinde hiçbir beklentisi olmayan ve varlığını da; devletin BEKASI çerçevesinde sürdüren, stratejik bir üst akıldır!

Birileri şeytani akla hizmetçi ve uşak olmaya devam etsin! Türk, Dünya insanlığının vicdanıdır!

Kadim Türk Devlet Aklı için asıl ve kutsal olan, Devlet ve Devletin varlığı ve bekasıdır! Devlet Aklında duygusallığa kesinlikle yer yoktur!

Coğrafya, kader olduğuna göre! Türk Devlet Aklı; coğrafya, tarih, kültür ve medeniyet aklı ile birlikte, akıllı ve yumuşak güç stratejisini dengeli bir şekilde yürütmektedir!

Siyaset Nereye Evriliyor?


Siyaset, insanların yaşamlarını düzene sokan, bununla ilgili genel kuralları koyan ve bu kuralları hem koruyan hem de yeri geldiğinde değiştiren faaliyetlerin tümü olarak ifade edilmektedir!


Siyaset, devlet çatısı etrafında toplanan sosyal bir örgütlenme biçimi olarak bakanlar kurulu, devlet daireleri, meclis ve pek çok devlet organı tarafından şekillenmektedir!

Devlet çatısı dışında, toplumda var olan siyasal partiler ve siyasal aktörler tarafından da gerçekleştirilen iktidara yönelik faaliyetlerin bütünüdür!

Siyaset kavramının temellerini iktidara yönelik faaliyetler oluşturmaktadır! İktidar kavramının olduğu her yerde siyasetten söz edilebilir!

Siyasi iktidarın odak noktasında bir tarafta toplumu yöneten hükümet varken, diğer tarafta siyasal aktörler tarafından yürütülen siyasi faaliyetler ve halk bulunmaktadır! Bu iki taraf sürekli olarak birbiriyle siyasi anlamda iletişim halindedir!

Siyaset, toplumu yönetme sanatı olarak da iade edilebilir! Siyaset farklı çıkar gruplarını uzlaştırarak gelirleri ve serveti hakkaniyet ölçüleri içinde paylaşmak olarak görülür!

Siyaseti aynı toplum içinde yaşayan insanların iktidarı ele geçirmek için mücadele etme yöntemi olarak da ifade edebiliriz!

Siyaset; bir toplumda siyasi aktörlerin kendi aralarında yürüttükleri bir iktidar mücadelesidir!

Siyasal iletişim kavramı, “siyasal süreçler ile iletişim süreçleri arasındaki ilişkileri ele alan araştırmalardan oluşan, disiplinler arası bir akademik alan” olarak tanımlamaktadır!

Siyasal iletişim; “siyasal aktörlerin belli ideolojik amaçlarını, belli gruplara, kitlelere, ülkeye ya da bloklara kabul ettirmek ve gerektiğinde eyleme dönüştürmek, uygulamaya koymak üzere çeşitli iletişim tekniklerini kullanmaları” olarak da tanımlamaktadır!

Burada, önemli olan siyasal iletişimin nasıl yapılacağı, hangi teknik ve yöntemlerin kullanılacağı ve hedef kitlelere nasıl ulaşılacağıdır!

İletişimin temeli; ne söylediğiniz veya ne yaptığınızdan daha çok, nasıl yaptığınız ve nasıl iletişim kurduğunuz çok önemlidir!

Siyasal iletişim; insanların birbirini anlama ve anlatma biçimi olarak gören düşünce ile asıl amacının iktidarı ele geçirmek ve devlet olanaklarından yararlanmak olarak gören düşünce, birbirine zıt iki düşünce olarak ortaya çıkmaktadır!

Siyasal iletişim; toplumsal hayatın her alanını kapsayan bir eylem biçimi olarak gören düşüncelere de rastlanmaktadır!

İnsanların birbirini anlama biçimi açısından bakıldığında siyasal iletişim, siyasette tarafların birbirini anlama çabası olarak görülmektedir!

Siyasal iletişim, iktidarı ele geçirme mücadelesi ve bu kapsamda her türlü reklam ve halkla ilişkiler faaliyetlerinin yürütülmesi, olarak da ifade edilmektedir!

Siyasal iletişim, sadece belirli bir zaman ya da toplum parçası değil, sürekli bir faaliyet olarak ele alınmaktadır!

Mezkur ifadeler ve açıklamalar çerçevesinde, genel bir seçim arifesinde, siyasi parti başkan ve üyelerinin toplumu kucaklayıcı mı yoksa ayrıştırıcı bir siyasi iletişim kampanyası mı yürütmekte olduğunu takdirlerinize bırakıyorum!

Bu millet; ayrıştırıcı söz ve ifadelerden çok çekmiştir! Artık yeter! Türk Devletleri Teşkilatı ile birlikte; dünyanın her bir bölgesinde ki; TÜRKLER bir ve beraber olmak zorundadır! TÜRK, dünya insanlığının vicdanıdır!

Türk medeniyet asrının başlamak üzere olduğu bir zamanın ruhunda; ayrıştırıcı bir siyasi iletişim kampanyası yürütmekte olan siyasi parti lider ve üyeleri; farkında olmadan veya bilinçli olarak, yeni dünya sistematiği çerçevesinde, yeni döneme matuf, iç siyasette; KONSOLİDE işlemi ve görevini mi yapaktadır?! Ehline malumdur!

Zamanın RUHU, TÜRK için İşliyor!

Zamanın ruhu, mevsimi geldiğinde bir toplumda işlemeye başlayan soyut dinamikler ya da toplumsal yaşamı yönlendiren iklim, olarak ifade edilmektedir!

Peki, bir toplumu yönlendiren iklim nedir? Sosyal – kültürel ve ekonomik iklim! Ya da toplumda ki soyut dinamikler, neler olabilir?

Liderleri lider yapan, zamanın ruhunu yakalamak ve toplumda işleyen soyut dinamiklerin ve toplumsal yaşamı yönlendiren iklimin lehine olan gelişmelere ön ayak olmaktır!

Topluma öncülük etmek ve iklimi de okuyabilmek adına; Lider olmak ve liderlik vasıfları taşımanın da, bir bedeli var!

Almanca zeit ve geist sözcüklerinden türetilen zeitgeist;, Batı dillerinden Türkçeye “zamanın ruhu” ( aklın fikri, ortak eğilimi, sesi soluğu ) olarak aktarılmıştır!

Hz. Mevlana, değişim ya da zamanın ruhuna yönelik, sekiz asır önce ne güzel ifade buyurmuş!

Her gün bir yerden göçmek ne iyi! Her gün bir yere konmak ne güzel!Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş! Dünle beraber gitti cancağızım, Ne kadar söz varsa düne ait. Şimdi yeni şeyler söylemek lazım!

İnsan denilen varlığın hayatı noktalardan oluşur! İlk nokta doğum, son nokta ise ölümdür! İki nokta arasında; iş sahibi olmak, evlenmek, boşanmak, çocuk sahibi olmak, iş değiştirmek, bir kentten ve bir ülkeden ayrılıp bir başka kente veya ülkeye yerleşmek gibi hayata dair, noktalar vardır! Noktalar birbirini takip ederek hayatı şekillendirir! Noktalar arasında şekillenen hayat, düz bir çizgide ilerlemez!

Hayatı DÜZ olanların, DEVLET ve MİLLET adına bir derdi ve gündemi de olamaz!

Zaman olur, kişiyi yukarılara, bulutların üzerine taşır! Vay ben neymişim be abi, der! Zaman olur, aşağılara çeker; mahvoldum – bittim, der! Hayatta ki noktaların birleşmesiyle ortaya çıkan resim; bazen bir kuş olur uçar, bazen bir kedi olur miyavlar ve bazen bir horoz olur zamanlı zamansız öter!

Hazreti Süleyman; Her şeyin bir zamanı, gökler altında her işin bir zamanı var! Doğmanın bir zamanı var, ölmenin bir zamanı var! Dikmenin zamanı var, sökmenin zamanı var! Yıkmanın zamanı var, yapmanın zamanı var! Ağlamanın zamanı var, gülmenin zamanı var! Yas tutmanın zamanı var, oynamanın zamanı var! Taş atmanın zamanı var, taş toplamanın zamanı var! Aramanın zamanı var, vazgeçmenin zamanı var! Susmanın zamanı var, konuşmanın zamanı var! Sevmenin zamanı var, nefret etmenin zamanı var! Savaşın zamanı var, barışın zamanı var, diyor!

Zamanı olmayan ya da zamanı gelmeyen hiçbir şey olmuyor! Çiçek dahi zamanı gelmeden açmıyor!

Victor Hugo, Vakti gelmiş bir düşüncenin önünde hiçbir şey duramaz, diyor!

Değişimin külfetine katlanamıyorsan, değişememenin bedelini ödersin, Cancağızım!

Kadim Türk Devlet Aklı nezaretinde ve Türk Devletleri Teşkilatının kurulması akabinde, Türk Medeniyeti ve Türk Asrının TÜRK bir Lider önderliğinde, başlamakta olduğunu zamanın ruhu işaret etmektedir!

TÜRK ırkı bir yaklaşım asla değildir! TÜRK; Adalet dağıtan ve adaletin temsilcisi, Hakikat ehli ve mazlumların hamisi demektir!

DATA Yönetimi ve KÖLE bir İnsanlık!

İletişim ve bulut teknolojisinin gelişmesi ile dünyada geçerli olan şey, data ve veri olmuştur! Data ve verinin üretilmesi, yönetilmesi ve kontrol edilmesi, toplum ve insanlık adına alınacak kararlar sürecine girmiş bulunuyoruz!

Daha önceden, tarım toplumunda,  arazi ve tarlası çok fazla olan daha değerli ve toplum tarafından sözü dinlenir ve itibarlı bir durumda bulunuyordu!

Sanayi devrimi ile birlikte, makineler ve bu makinelerin bulunduğu devasa fabrikalar değerli ve itibarlı olmuştur! Bu toplumda, tabii ki sanayicinin sözü dinlenir ve sözleri geçerlidir!

Data ve veriyi elinde bulunduran kişi veya güç, dünyanın ve insanlığın hâkimi, yöneteni, kontrol edeni ve hegemonya gücü haline gelecektir! Yeni dönemde insanlığı bekleyen en büyük tehlike burası gibi görünüyor! 

Teknolojinin dünyayı küresel bir köy haline mi yoksa küresel köy dediğimiz şeyin temelinde yatan asıl niyetin, Kölesel Köy haline getirmek olduğunu,  düşünmek ve tartışmanın daha doğru ve faydalı olacaktır!

Teknoloji, uzak mesafeleri yakınlaştırırken, beyin ve bilincimizin damarlarını da kısaltan ve işleyişini bozan ve yönetmeyi kestirme yoldan halleden, bir döneme evirilmesin?  

Teknoloji esiri olurken farkında olmadan dijital köleler haline gelmeyelim?

Teknoloji ve patronları,  sözcüleri ve yaygınlaştırıcıları, insanlığı data veçhesinden sömürmeye niyet ettiklerinden artık kuşku yoktur!

Teknoloji üreten güç ve akıl, insanlığı, alışveriş ve ekran mahkûmu, telefon ve bilgisayar tuşlarının kullanıcısı dijital kullanışlı kölelere dönüştürmeyi hedeflemektedir!

Adalet dağıtan, hakkaniyet ve hakikat temsilcisi, mazlum milletlerin hamisi aziz Türk Devleti ve asil Türk Milleti,  Kadim Türk Devlet ve Anadolu kodlarına dönüşü ile yeni dönemde, dünya insanlığı adına, yeni sistem ve düzen için karşıt bir insani ve ahlaki medeniyet paradigması ve planı vardır!

Dünya insanlığının ümidi ve kurtuluşu, vicdanı konumunda ki asil Türk Milletin omuzlarındadır!

İnsanlığı modern teknolojik köleler haline getirmek isteyen ve yer kürenin de adeta tanrısı olmayı planlayan küresel güçlere matuf; Allah’ın halifesi ve eşrefi mahlûkat insan ve insanlık adına,  Kadim Türk Devlet Aklı, gerekeni gerektiği kadar yapacaktır!

Hud suresi 5. Ayetinde, Sonsuz Kudret Sahibi Yüce Allah; Dikkat edin! Görmüyor musunuz, onlar düşmanlıklarını gizlemek için göğüslerini çeviriyorlar. İyi bilin ki, onlar örtülerine bürünürken; neyi gizleyip ve neyi açığa vurduklarını Allah biliyor. Muhakkak ki Allah, gönülde gizlenenleri de bilir, buyurmaktadır!

Mülk suresi 13 ve 14. Ayetlerinde, Sonsuz Hikmet ve Kudret Sahibi Yüce Allah;  Sözünüzü ister gizleyin, isterse açığa vurun! Unutmayın ki Allah; kalplerin içindekini bilmektedir! Yaratan bilmez olur mu? Allah, bütün inceliklerin farkındadır ve her şeyden haberdardır, buyurmaktadır! 

Mezkûr ayetlerde;  Dünyada günah işleyenler, ya kendilerini görüp gözeten Allah’ın varlığına inanmıyor veya inanmakla birlikte dünyevi hırs ve menfaatleri, ya da yeryüzünde TANRICILIK oynamak istemeleri ve nefsani arzuları yüzünden gaflete dalıp sorumluluklarını unutuyor!

İnkârcı ve gafillere Allah’ın gizlisi ve açığı ile her şeyi kuşatan ilmi hatırlatılmakta, kendilerinden hayatlarını buna göre tanzim ve düzenlemeleri istenmektedir!  Aksi halde HELAK yakındır!